Changing climatic conditions and global warming cause sea levels rising in coastal cities around
the world. Climate change in these cities, which are vulnerable to rising sea levels, will create “climate
refugees.” Therefore, the need to build new regions in the country they live in and suitable
for new climatic conditions will arise for these people who had to migrate due to the climate crisis
with the rising sea levels. Architects, technology companies, engineers, and governments are
trying to develop innovative solutions to this problem. One of these solutions can be considered
as “floating cities” rising with the sea, producing their own energy, food, and fresh water, resistant
to tsunami and flood, sustainable, self-sufficient, and where nature and technology come
together. In this context, in this study, self-sufficient floating city projects will be discussed to
provide shelter for climate change refugees. For this purpose, “Oceanix City,” Maldives Floating
City, and finally Aequorea project were examined. These floating cities, which are described as
sustainable and self-sufficient, have been questioned about the advantages and disadvantages
they offer in adapting to climate change and creating climate-resilient communities. However,
the cities studied were evaluated in the context of inspiration, accessibility, power source, waste
management, food production, environmental impact, safety, and social city.
Değişen iklim koşulları ve küresel ısınma dünyanın dört bir yanında yer alan kıyı kentlerinde deniz
seviyelerinin yükselmesine neden olmaktadır. Yükselen deniz seviyelerine karşı savunmasız olan
bu kentlerde yaşanan iklim değişikliği iklim mültecilerini oluşturacaktır. Dolayısıyla deniz seviyelerinin
yükselmesi ile devam eden iklim krizi nedeniyle göç etmek zorunda kalan bu insanlara
yaşadıkları ülke içerisinde ve iklim koşullarına uygun yeni bölgeler inşa etme ihtiyacı ortaya çıkmaktadır.
Bu soruna mimarlar, teknoloji şirketleri, mühendisler ve hükümetler bir araya gelerek
yenilikçi çözümler üretmeye çalışmaktadır. Bu çözümler deniz üzerine yerleştirilen, deniz ile
birlikte yükselen, kendi enerjisini, gıdasını ve tatlı suyunu üreten tsunami ve sele karşı dayanıklı
doğanın ve teknolojinin bir arada olduğu sürdürülebilir, kendi kendine yetebilen yüzen şehirler
olarak düşünülmektedir. Bu bağlamda bu çalışmada iklim değişikliği mültecilerine barınak sağlamak
amacıyla önerilen ve kendi kendine yetebilen yüzen şehir projeleri ele alınacaktır. Bunun
için Bjarke Ingels Group (BIG) UN-Habitat ve UN agency ile anlaşma yaptığı “Oceanix City” projesi,
Dutch Docklands tarafından tasarlanan Maldives Floating City (MFC), Vincent Callebaut tarafından
Rio de Janeiro için tasarlanan Aequorea projesi incelenmiştir. Kendi kendine yeten olarak tarif
edilen bu yüzen şehirlerin iklim değişikliğine adapte olma ve iklim değişikliğine dayanıklı topluluklar
oluşturma konusunda sundukları avantajlar ve dezavantajlar sorgulanmıştır. Bununla birlikte
incelenen şehirler, ilham kaynağı, erişilebilirlik, güç kaynağı, atık yönetimi, gıda üretimi, çevresel
etki, güvenlik ve sosyal şehir bağlamlarında değerlendirilmiştir.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Architectural Design |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | March 30, 2023 |
Submission Date | May 31, 2022 |
Published in Issue | Year 2023 |
Content of this journal is licensed under a Creative Commons Attribution NonCommercial 4.0 International License