Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi havalesi olmadığı halde Roma Statüsü’ne taraf olmayan bir devletin vatandaşlarını yargılayabilir mi? Bangladeş/Myanmar meselesinde UCM Ön Yargılama Dairesi, Rohingyalara karşı sınır dışı etme suçunun işlendiğinden bahisle Myanmar Statü’ye taraf olmamasına rağmen yargı yetkisinin olduğunu kabul etmiştir. Etnik ve dini bir azınlık olan Rohingya halkı uzun yıllar çok ciddi şiddet ve zulme maruz kalmış, nihayet 2017 yılının Ağustos ayında kitlesel halde Bangladeş’e göç etmeye zorlanmıştır. Bu durum karşısında harekete geçen UCM’nin yargı yetkisine ilişkin kararında sınır dışı suçunun bir kısmının taraf devlet olan Bangladeş’te tamamlanmış olması kritik bir rol oynamıştır. Bu Karar uluslararası hukuk camiasında ciddi tartışmalara yol açmıştır. Karar bir yandan uluslararası suçların cezasız kalmaması ve evrensel yargı yetkisine ulaşma idealine bir adım daha yaklaşmak açısından memnuniyetle karşılanmıştır. Diğer yandan, kararın devletlerin egemenliği ve pacta tertiis (bir antlaşma sadece tarafları bağlar, üçüncü bir devlet için yükümlülük yaratmaz) gibi uluslararası hukukun en temel ilkelerine aykırılığı gerekçesiyle endişelerini dile getirenler de olmuştur. Mahkeme’nin genişletici bir yorumla yargı yetkisinin sınırlarını Roma Statüsü’nde açıkça belirtilen hallerin ötesine taşıması ciddi sonuçlar doğurma potansiyeline sahiptir. Bu makalede, kararın yaratabileceği hukuki sonuçlar yer, konu, kişi ve zaman bakımından yetki çerçevesinde incelenmekte, yargı yetkisinin hangi hal ve şartlarda daha da genişleyebileceği ortaya konmaktadır. Daha sonra ise bu yönde bir genişlemenin uluslararası ceza adaleti sistemi açısından yaratacağı fırsatlar ve sorunlar analiz edilmektedir.
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Bangladeş/Myanmar Yargı Yetkisi Sınır Dışı Etme Nüfusun Zorla Nakli
Can the International Criminal Court (ICC) prosecute nationals of states non-State parties to the Rome Statute in the absence of the United Nations Security Council referral? In Bangladesh/Myanmar, the Pre-Trail Chamber I of the ICC held that it has jurisdiction over the nationals of Myanmar, a state not party to the Rome Statute, for the crime of deportation. The Rohingya people, an ethnic and religious minority, have been subjected to serious forms of violence and persecution for decades and were finally forcibly displaced en masse to Bangladesh in August 2017. The fact that part of the crime was completed in Bangladesh, a state party, played a critical role in the Chamber’s decision on jurisdiction. This novel interpretation created an immense debate among international law circles. It has been hailed by some as a step closer to achieving the objectives of universal jurisdiction and putting an end to impunity. On the other hand, some have raised concerns as the ruling seemingly goes against fundamental principles of international law such as the sovereignty of states and pacta tertiis (a treaty only binds parties). Extending beyond what the Rome Statute originally and explicitly set out, the ruling will have serious implications. This article analyses the legal consequences of the judgement by focusing on jurisdiction ratione loci, materie, ratione personae, and temporis. Presenting the circumstances where the jurisdiction of the Court may further expand, it then addresses some risks and opportunities that such an expansion would pose for the development of the international criminal justice system.
International Criminal Court (ICC) Bangladesh/Myanmar Jurisdiction Deportation Forcible Transfer of Population
| Primary Language | Turkish |
|---|---|
| Subjects | Environmental Law |
| Journal Section | Articles |
| Authors | |
| Publication Date | March 1, 2025 |
| Submission Date | January 31, 2024 |
| Acceptance Date | October 2, 2024 |
| Published in Issue | Year 2024 Volume: 44 Issue: 2 |