“Law No 6284 on Protection of the Family and Prevention of Violence against Women”, and the Istanbul Convention are the primary sources in Turkish law for protecting women against all forms of violence, and preventing and eliminating violence against women and domestic violence. The Law prescribes various types of measures for prevention and protection. The protection orders may be issued by a family judge or by administrative chiefs, i.e. governor, mayor. In this study, the protection orders that can be issued by a family judge regulated under Article 4 of the Law No 6284 are evaluated. In practice, failure to provide accurate application of the Law and to facilitate proper implementation create difficulties which ultimately deter securing appropriate protection and prevention against all forms of violence covered by the scope of Law No 6284 and the Istanbul Convention. Consequently, upon reviewing the purpose and the scope of Law No 6284, and the general principles of protection orders, judicial protection orders regulated under Art. 4 are individually evaluated. Upon analyzing the relevant provisions, solutions for errors of application and for challenges faced in implementation are provided in light of the relevant provisions of the Istanbul Convention.
Kadına karşı şiddetin engellenmesi ve önlenmesi amacıyla ele alınması gereken temel hukuki düzenlemelerin başında, 6284 sayılı Kanun ile Türkiye’nin de taraf olduğu İstanbul Sözleşmesi gelir. Kanun ile, şiddettin önlenmesi ve şiddetten korumaya yönelik bir kısım koruyucu ve önleyici tedbirler öngörülmüştür. Önleyici tedbirler doğrudan faile yönelik içerikte tedbirler olup bunlara karar vermeye yalnızca hakim yetkilidir. Öte yandan mağdura yönelik olan koruyucu tedbirler ise, öncelikle mağdurun şiddetten korunması ve şiddetten arınmış bir hayata kavuşması amacını taşır. Kanun’da öngörülen koruyucu tedbirler, tedbirin içeriğine bağlı olarak hakim veya mülki amir tarafından verilebilmektedir. Çalışmada, 6284 sayılı Kanun’un 4. maddesi ile hakim tarafından verilebileceği öngörülen koruyucu tedbirler konu alınmıştır. Bunlar; mağdurun işyerinin değiştirilmesi, kişinin evli olması halinde müşterek yerleşim yerinden ayrı yerleşim yeri belirlenmesi, aile konutu şerhi konulması, mağdurun kimlik ve ilgili diğer bilgi ve belgelerinin değiştirilmesidir. Kanun ile öngörülen tedbirlere karar verilmesi ve bunların uygulanması aşamasında yaşanan sorunlar, Kanun’un ve taraf olunan İstanbul Sözleşmesi’nin amaçladığı koruma ve önlemenin gerçekleştirilebilmesine engel olmaktadır. Bu sebeple çalışmada, Kanun’un amaç ve kapsamı ile tedbir kararları hakkında genel ilkeler aktarıldıktan sonra, madde 4 hükmü ile öngörülen hakim tarafından verilebilecek koruyucu tedbir türleri tek tek ele alınmıştır. Bu tedbirlere ilişkin düzenlemeler, İstanbul Sözleşmesi’nin ilgili hükümleri ışığında incelenerek uygulamada yaşanan sorunlara ve yasal düzenlemelerdeki aksaklıklara dair çözüm önerilerinde bulunulmuştur.
Yazar bu çalışma için finansal destek almadığını beyan etmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law in Context |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 30, 2020 |
Submission Date | May 4, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 40 Issue: 2 |