Bu çalışma, Beytülmakdis ve Mescid-i Aksâ’nın faziletlerine dair kaleme alınmış hadis musanneflerini ortaya çıkış süreçleri ve gelişimi açısından ele almaktadır. Araştırmanın temel problemi, İbn Kayyim el-Cevziyye (ö. 751/1350)’nin fezâil konusunda uydurma hadislerin çokluğunu tespit etmiş olmasına rağmen, İslâmî literatürde hicrî üçüncü yüzyıldan itibaren fezâil konulu onlarca müstakil eserin telif edilmesidir. Bu araştırma, söz konusu durumu tarihî ve siyasî bağlamlarla ilişkilendirmekte ve Beytülmakdis’in faziletlerine dair musannefâtın, aslında Kudüs’ün ve çevresindeki Şam bölgesinin önemine dair dinî-ahlakî bir bilinç inşa etme amacıyla ilişkili olduğunu ileri sürmektedir. Bu eserlerde söz konusu mekânın korunması ve müdafaasının gerekliliği fikri öne çıkmakta, bu yönelim özellikle eserlerdeki bâb başlıklarında açık biçimde görülmektedir. Çalışmada Beytülmakdis’in faziletlerine dair yazım geleneğinde önemli bir eser olan el-Müşerref b. el-Mercâ’(ö. 492/1098)nın Fezâilü Beyti’l-Makdis adlı eseri incelenmiştir. Eserin, yazıldığı dönemin siyasî ve ilmî şartlarından etkilenmiş olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca eserdeki rivayet malzemesinin yaklaşık yarısını İsrâiliyat, yaklaşık dörtte birinin sahâbe ve tâbiîn âsârı, yaklaşık beşte birinin ise merfûʿ rivayetlerden oluştuğu sonucuna ulaşılmıştır.
This study examines the hadith compilations “musannafāt” on the virtues “faḍāʾil of Bayt al-Maqdis and al-Masjid al-Aqṣā, focusing on their emergence, developmental trajectories, the value of their narrative material, and patterns of attribution. The central problem is that despite Ibn Qayyim al-Jawziyya’s emphasis on the scarcity of sound marfūʿ reports and the abundance of fabricated ones Islamic literature has produced, from the third century AH onward, dozens of independent faḍāʾil works. Relating this paradox to historical and political contexts, the study argues that these compilations especially between the fifth and eighth centuries AH amid crises such as the Crusader threat fulfilled identity-forming and mobilizational functions. This orientation is evident in chapter architecture and headings, which cluster around the themes of visitation “ziyāra” residence “iqāma” spending “infāq” and ribāṭ for the protection and defense of the sacred space. The applied analysis shows that al-Musharraf b. al-Marjaʿ’s Faḍāʾil Bayt al-Maqdis constitutes a key link in this tradition, and that its composition during a sensitive period significantly shaped its character. A quantitative breakdown indicates that roughly half of the material consists of Isrāʾīliyyāt, about one quarter of Companions’ and Successors’ āthār, and about one fifth of marfūʿ reports.
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Hadis |
| Bölüm | Araştırma Makalesi |
| Yazarlar | |
| Erken Görünüm Tarihi | 26 Ekim 2025 |
| Yayımlanma Tarihi | 30 Ekim 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 17 Eylül 2025 |
| Kabul Tarihi | 24 Ekim 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 16 |