The concept of
deportation refers to the situation of being punished for political, social,
economic reasons, being displaced for a certain period of time or permanently,
being sent to another place. This
concept, which is mostly dealt with in conjunction with the phenomenon of
migration, includes some differences with migration in the way that it takes
place outside the will. In this study, the
concept of exile will be evaluated through the life and works of Refik Halit
Karay, one of the important figures of Turkish literature who was sentenced to
exile during the two periods of his life. During the five years of his exile in
Anatolia and in his life outside Anatolia, he will focus on his reflections on
the works of the author, who created immersive novel fiction using his ability
to observe, and his journeys during periods when transportation opportunities
were limited. Refik Halit accumulates heroes for his
works by observing humans during these exile journeys. He tries to put some
events in his own life on a realistic basis by incorporating them into his
fiction. Turkish literature often features works
that address the lives of exiled male protagonists for political, social or
other reasons. Refik Halit; Daughter of Yazid, not exiled men unlike other
works in the Gang and Nilgün novels; takes a different approach by addressing
female protagonists. Heroes Zeli, Nina and Nilgün, who are representatives of
different cultures, have been sentenced to exile for various reasons. The
author delves deeply into the wounds inflicted by exile in the psychology of
women through the personalities of these heroes. It is often seen that almost all of these
well-educated women, who use very good weapons and speak a few foreign
languages, have long journeys and have various adventures, with the beauty and
strength to attract everyone's attention. The other common characteristics of
these women, who set out with a certain purpose, to take on the role of spies,
to be stuck in an asylum or to be treated for mental illness are. In this
study, Daughter of Yazid, Gang and Nilgün novels, the lives of the female
protagonists of exile and the common characteristics of these women will be
discussed.
Sürgünlük kavramı siyasi, sosyal, ekonomik
sebeplerden kaynaklı cezalandırılma, belli bir süre veya daimi olarak yerinden
edilme, başka bir yere gönderilme durumlarını ifade eder. Çoğunlukla göç olgusuyla birlikte ele alınan
bu kavram, irade dışında gerçekleşmesi
yönüyle göç ile bazı farklılıkları içermektedir. Bu çalışmada sürgün kavramı
hayatının iki döneminde sürgün cezasına çarptırılan Türk edebiyatının önemli
isimlerinden Refik Halit Karay’ın yaşamı ve eserleri üzerinden
değerlendirilecektir. Sürgüne gönderildiği beş yıl boyunca Anadolu’da ve
Anadolu dışındaki hayatında gözlem yeteneğini kullanarak sürükleyici roman
kurguları oluşturan yazarın ulaşım imkânlarının sınırlı olduğu dönemlerde yaptığı
yolculukların eserlerine yansımaları üzerinde durulacaktır. Refik Halit, bu
sürgün yolculukları sırasında insanları gözlemleyerek eserleri için kahramanlar
biriktirir. Kendi yaşamında bazı olayları kurguya dâhil ederek olayları
gerçekçi bir zemine oturtmaya çalışır. Türk edebiyatında genellikle siyasi,
sosyal veya başka nedenlerden dolayı sürgün edilen erkek kahramanların hayatını
ele alan eserler mevcuttur. Refik Halit;
Yezidin Kızı, Çete ve Nilgün romanlarında diğer eserlerin aksine sürgün
erkekleri değil; kadın kahramanları ele alarak farklı bir yaklaşım sergiler.
Farklı kültürlerin temsilcileri olan roman kahramanları Zeli, Nina ve Nilgün
çeşitli nedenlerle sürgüne mahkûm olmuşlardır. Yazar, sürgünün kadın
psikolojisinde açtığı yaraları bu kahramanların kişilikleri üzerinden
derinlemesine irdeler. Genellikle
herkesin dikkatini çekecek güzellikte ve güçlü yapıda, çok iyi silah kullanan, birkaç
yabancı dil bilen, iyi eğitim almış bu kadınların hemen hepsinin uzun
yolculuklara çıktıkları ve çeşitli maceralar yaşadıkları görülür. Belli bir
amaç ile yola çıkan bu kadınların casus rolü üstlenmeleri, tımarhanede kalmış
olmaları ya da ruhsal hastalıklarla ile ilgili tedavi görmüş olmaları diğer
ortak özellikleridir. Bu çalışmada yazarın Yezidin Kızı, Çete ve Nilgün
romanlarındaki kadın kahramanların yaşadıkları sürgün hayatı ve bu kadınların
ortak özellikleri üzerinde durulacaktır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Creative Arts and Writing |
Journal Section | Turkish language, culture and literature |
Authors | |
Publication Date | August 21, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 - RumeliDE 2019.Ö5 - II. Rumeli [Dil, Edebiyat, Çeviri] Sempozyumu Bildirileri |