Dilbilim ve göstergebilim alanının en önemli temsilcilerinden biri olmakla birlikte, çok sayıda öykü, roman ve deneme türünde eserler yazan Prof. Dr. Tahsin Yücel’in 2006’da yayımlanan ve 2073 yılını anlattığı “Gökdelen” adlı yapıtı özellikle mekânın insan ve toplum üzerindeki etkisini vurgulaması bağlamında önemlidir. Öte yandan özelleştirilen yargı sistemini ele alan “Gökdelen”, iktidar-medya ve yargı ilişkilerinin kurgusal aktarımı açısından da son derece değerli bir yapıttır. Makalede seçilen reklam ve sinema filminin öykü ve karakterleri, Gökdelen’in temel izleği ve ana karakterlerinin üstlendiği roller bağlamında ele alınmıştır. Bu düşünceden hareketle yapımcılığını Ağaoğlu Şirketler Grubu Başkanı Ali Ağaoğlu’nun inşaat firmasının üstlendiği “AĞAOĞLU MASLAK 1453 İSTANBUL” Projesi reklam filminde ve 2015 yılında gösterime giren “Bana Masal Anlatma” sinema filmindeki müteahhit karakterleri ve bu karakterlerin hedefe yönelik eylemlerinde izledikleri yol ve yöntemleri, her üç anlatı arasındaki “benzer ve farklılıklar” metinlerarası yaklaşımla analiz edilmiştir. Gökdelenin simgesel olarak kullanıldığı her üç anlatıda da (roman, reklam, sinema filmi) zaman, mekân ve eyleyenin/karakterin değişmesine karşın, gerçek ve kurgusal dünyada amacın aynı olduğu görülmektedir. Çünkü kendilerini bir “yaşam mimarı” olarak sunan Ali Ağaoğlu da (reklam-konut), uluslararası bir inşaat firmasıyla ortaklaşa yürüttüğü proje kapsamında eski evleri yıkarak yerine gökdelenler dikmeyi hayal eden müteahhit Timur Arslan da (film-konut) romanın ana karakterlerinden Temel Diker gibi tüm gücünü ve enerjisini İstanbul’u “baştan yaratmaya” adamıştır.
Prof. Tahsin Yücel, who wrote numerous short stories, novels, and essays, as one of the major representatives in the fields of linguistics, and semiotics, published his “Gökdelen” in 2006 in which he narrated the year of 2073, and which is important in the context of emphasizing the effects of space, especially on individual and society. Dealing with the problem of denationalized judiciary system “Gökdelen” has been exceedingly influential on transferring the relationships between power-media and judiciary fictionally. The stories, and the characters of a commercial, and a movie selected for this article are discussed in the context of the main track, and the roles undertaken by the main characters of “Gökdelen”. Based on this idea the constructors, and the target-specific ways, and methods they apply in the commercial movie of the project of “AĞAOĞLU MASLAK 1453 İSTANBUL”, which is produced by the chairman Ali Ağaoğlu’s construction company, belonging to Ağaoğlu Corporate Group; and the movie, “Bana Masal Anlatma”, released in 2015 and the “similatities and diferences between these three narratives are analyzed within an intertextual approach. Space, time, and agents/characters are changed in these three narratives (novel, commercial, and movie), in which the skyscraper is engaged symbolically, as in real, and fictional worlds, with the same purposes. For both of the figures; Ali Ağaoğlu, who presents himself as “life architecture” (commercial-dwelling); and the other is constructor Timur Arslan, who dreams demolishing old houses and constructing new skyscrapers in place of them within a project he conducts with an international construction company (movie-dwelling) devoted their all energy, and power to “recreate” İstanbul from the scratch like Temel Diker, one of the main characters of the novel.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Linguistics, Cultural Studies |
Journal Section | Turkish language, culture and literature |
Authors | |
Publication Date | June 21, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Issue: 19 |