1898 yılında Servet-i Fünun dergisinde tefrika edilen Salon Köşelerinde, istibdatın baskısı nedeniyle çıkarılan bölümlerin yazar tarafından eklenmesiyle 1912 yılında kitap olarak yayımlanmıştır. Safveti Ziya ve Salon Köşelerinde adlı yapıtı Servet-i Fünun Edebiyatı denilince akla ilk gelen isimlerden olmamakla birlikte yazar ve romanı hakkında çalakalem yazılmış az sayıda eleştiri Safveti Ziya’yı ve Salon Köşelerinde adlı yapıtını haksız ithamların hedefi hâline getirmiştir. Yapıtın ana kahramanı Şekip’in, Safveti Ziya’nın gerçek hayatından izler taşıyor olması üzerine yapılan değerlendirmeler ne yazıktır ki Türk edebiyatının eleştiri alanındaki boşlukları üzücü bir şekilde ortaya koymaktadır. Roman türünün özellikleri ıskalanarak yapılan yorumlar ve bunların yeni kuşaklar tarafından kopyalanıp yapıştırılması uzun yıllar eser ve yazarının yanlış değerlendirilmesine neden olmuştur. Romandaki gerçek-kurmaca sorunsalı, otobiyografik kurmaca meselesi Salon Köşelerinde değerlendirilirken ele alınmamış konulardır. Şu gerçeği kabul etmek gerekir ki Salon Köşelerinde edebi açıdan mükemmel bir yapıt değildir; ancak yazıldığı dönemin tarihine zekice sahne oluşuyla göz ardı edilemeyecek bir romandır. Yapıtta konu edilen dönemde Osmanlı insanının Tanzimat’la başlayan Doğu-Batı ikileminin Servet-i Fünun dönemindeki ilerlemiş boyutu ustaca ortaya konulmuştur. Batı kültürü ile milliyetçilik duygularının çatışmasından doğan buhran ve mecburi kayıtsızlık psikolojisi bazı açılardan sunulmuştur. O dönemde İstanbul’da yaşayan yabancı unsurların hâkimiyeti, rahatlığı ve Osmanlı insanına bakışı çarpıcı bir şekilde yansıtılmıştır. Bu çalışmada yapıta tarihsel eleştiri perspektifinden yaklaşılırken Safveti Ziya’nın istibdat döneminde eril zihinlerin bulandırılmasına ilişkin yaptığı kurgusal eğretileme irdelenecek ve yapıtın otobiyografik özellikleri bağlamında Safveti Ziya’nın doğru algılanıp algılanamadığı ortaya konulmaya çalışılacaktır.
The Salon Köşelerinde was serialized in Servet-i Fünun Magazine in 1898. It was published as a book in 1912 with the addition of chapters that could not be published due to the pressure of the period of autocracy. Safveti Ziya and Salon Köşelerinde are not the first names that come to mind in Servet-i Fünun Literature. At the same time, in a small number of criticisms written about the author and his work, Safveti Ziya and Salon Köşelerinde have been made the target of unfair accusations. Evaluations based on the use of autobiographical elements in the work reveal the incomplete of Turkish literature in the area of criticism. The comments made without considering the characteristics of the novel genre and their copying and pasting by new generations caused misinterpretation of the work and author for many years. The real-fiction problem in the novel, the autobiographical fiction issue are the subjects that have not been adequately dealt with in the Salon Köşelerinde. It is necessary to accept the fact that it is not a literally perfect work in Salon Köşelerinde; however, it is a novel that cannot be ignored with its clever scene in the socio-political structure of the period it was written. In the work, the advanced dimension of the Ottoman people's East-West dilemma, which started with Tanzimat, in the period of Servet-i Fünun, was skillfully revealed. Depression and compulsory indifference psychology arising from the conflict of Western culture and feelings of nationalism are presented in every respect. Of the foreign elements living in Istanbul at that time; their dominant attitude, comfort and attitude towards Ottoman society are strikingly reflected. In this study, the building is approached from the perspective of historical criticism. The fictional metaphor that Safveti Ziya made about the blurring of the masculine minds during the period of autocracy was examined and it was attempted to reveal whether Safveti Ziya was perceived correctly in the context of the autobiographical features of the work.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Creative Arts and Writing |
Journal Section | Turkish language, culture and literature |
Authors | |
Publication Date | September 21, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Issue: 20 |