Türk edebiyatının önemli yazarlarından biri olan Ahmet Mithat birçok alanda eser vermiş, eser çeşitliliği bakımından döneminde ve edebiyat tarihi incelemelerinde eleştirilere uğramıştır. Kurmacadan dinler tarihine kadar geniş bir yelpazede eserler veren yazarın yeni edebiyatın kurucu isimlerinden biri olması, okuyucusunu kendisinin oluşturma zorunluluğu bu durumu anlamayı kolaylaştırmaktadır. Yazarın aynı zamanda Türk basınının önemli gazetelerinden birini de yıllarca çıkardığı düşünüldüğünde bu husus biraz daha anlaşılır hâle gelmektedir. Özellikle tefrika geleneğinin kuvvetli olduğu bu dönemde yazar da gazetesinde parçalar halinde telif ettiği kimi çalışmaları daha sonra kitap biçiminde yayımlamıştır. Bu eserlerden biri de Paris’te Otuz Bin Bûdî adıyla 1890 yılında yayımladığı eserdir. Paris gazetelerinde Budizm'le ilgili haberlerden yola çıkılarak yazılan eser, temelde dinler tarihiyle ilgili olsa da yazara Doğu-Batı, İslamiyet-Hristiyanlık ve gündemin sorunları hakkında cevaplar vermede önemli bir fırsat sunmuştur. Eserin “medhal” bölümünde okuyucusuna ilginç bilgiler sunan sanatçı, eserin ilerleyen bölümlerinde Budizm ve Doğu dinleriyle ilgili bilgi verdikten sonra İslam dininin bu konuya bakışını ortaya koymaya çalışır. Yazar, bu eserini özellikle Batılı bilim adamlarının Uzak Doğu dinleri hakkında ortaya koyduğu bilgileri kullanarak kaleme alır. On üç bölümden meydana gelen eserde yazar, Uzak Doğu dinleriyle ilgili bilgiler verdikten sonra bu dinleri Hristiyanlık ve İslamiyet’le karşılaştırır. Bu çalışmada yazarın adı geçen eseri ve ileri sürdüğü fikirler değişik yönlerden incelenmeye, eser tanıtılmaya çalışılacaktır.
Ahmet Mithat, one of the important authors of Turkish literature, has given works in many fields and has been criticized in his period and literary history reviews in terms of the variety of works. The fact that the author, who has produced a wide range of works from fiction to the history of religions, is one of the founding names of the new literature, the necessity of forming the reader himself makes this situation easier to understand. However, considering that the author is not only a literary artist, but also publishes one of the important newspapers of the Turkish press for years, the issue becomes more understandable. Especially during this period when the tradition of interpretation was strong, the author also published some of the works in the form of books after he had copyrighted in his newspaper. One of these works, published at 1890, was Thirty Thousand Buddishts in Paris. The work written based on the news about Buddhism published in Paris newspapers, although it is mainly about the history of religions, provided an important opportunity for the author to give answers to the important problems of the agenda and accusations about East-West, Islam-Christianity and Islam. The artist, who offers interesting information to his reader at the prelude (medhal) of the work, tries to reveal the view of the religion of Islam on this subject after he gives information about Buddhism and Eastern religions in the later parts of the work. The author writes this work, especially by using the information provided by Western scientists about Far Eastern religions. In the work consisting of thirteen chapters, the author gives information about the Far Eastern religions and then compares these religions with Christianity and Islam. In this study, the work mentioned by the author and the ideas he put forward will be examined from different aspects and the work will be introduced.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Linguistics |
Journal Section | Turkish language, culture and literature |
Authors | |
Publication Date | March 21, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Issue: 22 |