Temel inceleme alanı anlam ve anlamlama olan göstergebilim kuramı geçmişte kapalı ve durağan yapıların çözümlenmesinde kullanılırken günümüzde iletişim temelli devingen yapıların incelenmesinde de kullanılmaktadır. Göstergebilim kuramı, söylemsel yapıların çözümlenmesinde başvurulan yaklaşım biçimlerini kendi çalışma ve inceleme alanı içinde görmektedir. Bu bağlamda kuram, anlatısal yapıların yanında gerçek bağlamdaki söylemi de inceleme konusu olarak değerlendirmeye başlamıştır. Bu da kuramın, varolan diğer incelemelerin yanında, söylem göstergebilimine doğru evrildiğini göstermektedir. Bu durum, anlatı göstergebiliminin haricinde bir söylem göstergebilimi alanının ortaya çıkmasını sağlamıştır. Bu dönüşümsel sürecin önemli gerekçelerinden biri de göstergebilim kuramının insanla insan ve insanla doğa arasında iletişim amacıyla üretilen her türden bildiriyi farklı aşamalarda anlamlama arzusudur. Buradaki aşamalardan kasıt söylemin oluşmasına katkıda bulunan sözceleme süreçleridir. Bu bakımdan sözceleme ve söylem kuramlarının göstergebilim kuramı ile ilişkisi bu çalışma için disiplinlerarası bir bakış açısını varsaymaktadır. Göstergebilimsel çerçevede söyleme dönüşmüş bir yapının durağanlığından, kapalılığından ya da sınırlılığından söz etmek ve bu yapıyı inceleme nesnesi olarak ele almak olasıdır. Ancak bu araştırma açısından, asıl konu böyle bir dönüşümün nasıl gerçekleştiği, söylemsel yapının hangi anlam katmanlarında nasıl bir süreçten geçtiği ve yapının hangi koşulların sonucunda anlamlı bir bütün haline geldiği önemlidir. Bu yüzden, bu araştırma makalesinde yazınsal bir yapıtta söylemi kuran ögelerin izleri, disiplinlerarası bir anlayışla, söylem göstergebilimi çerçevesinde sürülecektir.
Semiotics theory, whose main area of study is the meaning and signification of signs, has been used to analyse closed and stationary structures in the past, whereas it is also used in the analysis of communication-based dynamic structures recently. The theory accepts various approaches applied in the analysis of discursive structures within its study field. In this respect, this signification theory regards a wide range of discourses produced in real context as the study subject as well as the narrative structures. This shows the theory's revolutionary evolution towards the semiotics of discourse, which led to the emergence of the semiotics of discourse apart from the narrative semiotics. One of the most critical reasons for this transformational process is the desire of semiotics to interpret all kind of messages produced with the purpose of communication among human beings and between human and nature at different stages. What is meant by the stages here are the enunciation processes that contribute to the formation of discourse. The relationship between enunciation and discourse theories with the semiotics theory assumes an interdisciplinary perspective for this study. It is possible to mention the stability, closeness, or limitedness of a structure, turned into discourse, and consider it as a study object. However, the main issue is how such a transformation occurs, in which semantic strata the discursive structure goes through, and under which circumstances this structure becomes a meaningful whole in terms of this research. For this reason, the traces of the elements that construct the discourse in a literary work will be traced within the framework of the semiotics of discourse in this research paper.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Linguistics |
Journal Section | World languages, cultures and litertures |
Authors | |
Publication Date | August 21, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Issue: Ö9 |