Eski Türklerin tarihî dönem içinde, farklı coğrafi bölgelerde, doğayla iç içe bir yaşam tarzını benimsedikleri bilinmektedir. Eski Türklerin yerleşim yerlerinde kaşı karşıya kaldıkları önemli doğa olaylarından biri de rüzgârlardır. Türk dilinin günümüze ulaşan tarihî metinlerinde, eski Türklerin doğa olaylarıyla ilgili zengin bir söz varlığına rastlanabilmektedir. Eski Türklerin gündelik hayatında rüzgâr ve rüzgârın çeşitli niteliklerini karşılayan kelimeler de Eski Türkçe döneminden itibaren yazılı kaynaklarda tanıklanmaktadır. İlgili literatür incelendiğinde rüzgârın daha çok halk bilimi alanında yapılan ilmî çalışmalara konu olduğu görülmektedir. Diğer yandan dil bilim araştırmalarında ise rüzgâr ve rüzgâr kavram alanına ait söz varlığı üzerine yapılmış bazı önemli çalışmalar bulunmaktadır. Türk dillerinde (Eski Türkçe, Orta Türkçe) ‘rüzgâr’ kavram alanında gelişmiş bora, esin, tipi, yel vb. kelimeler günümüze ulaşarak birçok Türk yazı dillerinde ilk şekil ve anlamıyla korunup kullanılmaktadır. Bu makale kapsamında, tarihî Türk lehçelerinin zengin söz varlığı içinde başlıca rüzgâr terimlerinden bora (boran), esin, tipi, yel kelimeleri incelenmiştir. Çalışmanın amacı, ele alınan rüzgâr terimlerini tarihî-karşılaştırmalı yöntemle incelemek, ilgili terimlerin biçim, anlam ve etimolojik özelliklerini ortaya koymaktır. Çalışma esnasında, söz konusu terimlerin, tarihî ve çağdaş Türk lehçelerinde görülen şekil ve anlamları verilmiş, uğradığı değişim, dönüşüm, işlev ve kullanım alanları belirlenmiştir. Böylece, eski Türk yazıtları ve sonrası dönem Türkçesinde bu terimlerde gerek yapı ve gerekse anlam bakımından önemli ölçüde benzerlikler olduğu tespit edilmiştir.
It is known that the ancient Turks adopted a lifestyle intertwined with nature in different geographical regions throughout the historical period. One of the important natural events that the ancient Turks faced in their settlements is the winds. In the historical texts of the Turkish language that have survived, one can encounter a rich vocabulary about the natural events of the Ancient Turks. Wind and terms related to wind in the daily life of Old Turks have also been witnessed in written sources since the Old Turkish period. When the relevant literature is examined, it is detected that the wind is mostly the subject of scientific studies in the field of folklore. On the other hand, there are some important studies on the vocabulary of the wind and wind concept field in linguistics studies. In the Turkic languages (Old Turkish, Middle Turkish) the words such as bora, esin, tipi, yel developed in the concept of 'rüzgar' (wind) have reached the present day and are used in many Turkish written languages in their original form and meaning. In this article, the main wind terms bora (boran), esin, tipi, yel are analyzed in the rich vocabulary of Historical Turkish dialects. The aim of the study is to examine the wind terms discussed with the historical-comparative method and to reveal the form, meaning and etymological features of the related terms. During the study, the shapes and meanings of these terms in historical and contemporary Turkish dialects were given, and their changes, transformations, functions and usage areas were determined. Thus, it has been identified that there are significant similarities in terms of structure and meaning in these terms in the old Turkish inscriptions and the Turkish of the later period.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Linguistics |
Journal Section | Turkish language, culture and literature |
Authors | |
Publication Date | December 21, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Issue: 31 |