İngilizce öğretmenliği bölümleri, bir asırdan fazla bir süredir tarafsız ve prestijli olarak kabul edilmiştir. Ancak bu departmanların kolonyal, neokolonyal, postkolonyal ve neoliberal uygulamaları unutulmuştur. Bu çalışmada, eleştirel pedagoji ve eleştirel söylem analizi çerçevesinde bu ideolojiyi yapıbozuma uğratmayı ve eleştirel bir bakış açısı geliştirmeyi amaçlıyoruz. Bu iki yaklaşımın her ikisi de gücü, güç ilişkilerini, bilgi biçimlerini ve öznel deneyimleri analiz etmeyi amaçlar. Bu çalışma, araştırmacıların inançlarına, deneyimlerine, gözlemlerine ve hikayelerine öncelik veren işbirlikçi otoetnografiye dayanmaktadır. Belirli söylemsel uygulamaları oluşturan çeşitli bilgi biçimleri üreten İngiliz Dili Eğitimi bölümlerindeki mevcut kimliğimizi nasıl reddettiğimizi gösteren 10 yol gösterici soru sorduk. Türkiye'deki İngiliz Dili Eğitimi bölümlerinin bu sömürgeci ve neoliberal aklın bir devamı olduğunu ve bu nedenle diğer dillerin sosyal çevrelerde yer alması için yeni bir alan yaratılması gerektiğini göstermeyi amaçladık. İngiliz bölümlerindeki öğrencilere ve öğretmen adaylarına gerçek tarihsel koşulların gösterilebilmesi için eleştirelliği, eleştirel pedagojiyi ve eleştirel söylem analizini pekiştiren dersler içermesini şiddetle tavsiye ediyoruz. Bu nedenle, yeni öznel deneyimlere ve pratiklere izin vermek için yeni söylemler oluşturulabilir ve üretilebilir.
English language teaching departments have been regarded as neutral and prestigious for more than a century. However, the colonial, neocolonial, postcolonial and neoliberal practices of these departments are forgotten. In this study, we aim to deconstruct this ideology and develop a critical perspective within the framework of critical pedagogy and critical discourse analysis. Both of these two approaches aim to analyze power, power relations, forms of knowledge and subjective experiences. This study is based on collaborative autoethnography that prioritizes researchers` beliefs, experiences, observations and stories. We asked 10 guiding questions that showed how we came to reject our current identity in ELT discipline that produced various forms of knowledge that constitute certain discursive practices. We aimed to show that ELT departments in Turkey are a continuation of this colonial and neoliberal mind, and therefore a new space should be created for other languages to take their place on social circles. We strongly recommend that ELT departments can incorporate lessons that reinforce criticality, critical pedagogy and critical discourse analysis so that the real historical conditions could be shown to the students and teacher candidates in these departments. Therefore, new discourses can be constituted and produced to allow novel subjective experiences and practices.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Linguistics, Studies on Education |
Journal Section | World languages, cultures and litertures |
Authors | |
Publication Date | December 21, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Issue: 31 |