Bu çalışmada Batı kültürünü anlama ve değerlendirmedeki kilit isimlerden biri olan Nietzsche’de sanatın nasıl bir işleve sahip olduğu konusu incelenmektedir. Yaşadığı çağda insan ve yaşamının giderek değer kaybetmesi ve anlamını yitirmesi Nietzsche’de büyük bir huzursuzluk yaratmıştır. O, bu değersizleşmenin kaynağı olarak tüm Batı metafiziğini, ona dayalı bir inanç sistemi olan Hristiyanlığı ve onun ahlakını sorumlu tutar. Onun için insan ve yaşamı en değerli şeydir. Bu yüzden insanın yüceliğini göstermek gerekir ve yaşam tüm kederleri, ıstırapları, gözyaşları, sevinçleri, mutlulukları ve hazlarıyla birlikte onaylanmalıdır. Bu noktada sanatın yaşamı olumlayan büyülü gücünün kendisine yardımcı olacağına inancı sonsuzdur. İnsana ve yaşama kaybettiği ihtişamı geri vermek için Antik Yunan tinini canlandırmak ister. Tragedyayı temel insanlık sorunlarının çözümü için bir kaynak ve insanın hem kendisiyle hem de yaşamla yüzleşmesinin bir aracı olarak görür
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Haziran 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 27 |