Globalleşmenin etkisiyle birçok ülkede nüfus artışıyla birlikte ihtiyaçları da artırmıştır. Küresel sermayenin kapsamı ve etkisi artmasıyla birlikte daha önce kamu yani devlet eliyle yapılan hizmetler talepleri karşılamamaya başlamıştır. Bundan dolayı kamunun bu açığı özel sektör eliyle kapatılması kaçınılmaz hale gelmiştir. Dünyada ekonomik, sosyal, teknolojik ve kültürel gelişmeler özelikle gelişmekte olan ülkelerde bu dinamiklere bağlı olarak birçok değişimi beraberinde getirmiştir.
Küresel açıdan ilaçların ve tıp teknolojisinin üretim ve sunumu çok uluslu şirketlerin tekelindedir. Çünkü bu şirketler küresel pazarda egemen güç oldukları için bu kuruluşlar sağlık ekonomisini istedikleri gibi yönlendirmektedir. Öte yandan küreselleşme ile birlikte sağlık ekonomisinin gelişimi birçok hastalık yerel sınırları aşıp ülkelerin yaptıkları uluslararası programlar sayesinde bu hastalıkların tedavisi daha az maliyetle gerçekleşmektedir. Uluslararası sermayenin artması diğer birçok alanda yapıldığı gibi sağlıkta da özerkleşmeye gidilmiştir. Sağlığın özerkleşmesi ile birlikte sağlıkta hizmetin sunumunda kaliteyi de artırmıştır. Hastaların hizmetlerde memnuniyet oranlarını artırmıştır. Fakat sağlığın özerkleşmesi beraberinde bazı sorunları da meydana getirmiştir. Özelikle hastanelerin tüzel kişilerin kontrolüne bırakması bu kişiler de kar merkezli bir anlayış gelişmesine sebep olmuştur. Bunun yanında sağlık kuruluşları özellikle kar marjı yüksek olan hizmetlere yönelmelerine sebep olmuştur. Bu durumdan dolayı koruyucu sağlık hizmetlerinin ikinci plana itilmesine yol açmıştır.
With the impact of globalization, many countries have increased their needs along with population growth. With the increase in scope and impact of global capital, services previously made by the state, ie government, have begun to meet the demands. For this reason, it has become inevitable for the police to close the gap with the private sector. Economic, social, technological and cultural developments in the world, especially in the developing countries, brought many changes depending on these dynamics.
The production and presentation of drugs and medical technology globally is monopolized by multinational corporations. Because these companies are the sovereign powers in the global marketplace, these organizations direct the health economy as they please. On the other hand, with the globalization, the development of the healthcare economy exceeds the local boundaries of many diseases and the treatment of these diseases takes place at a lower cost thanks to the international programs of the countries. The increase in international capital has been made in many other areas, as well as in the health sector. Along with the autonomy of health, it has also increased the quality of service provision in health. Patients' satisfaction rates in services have increased. But the autonomy of health has also brought some problems. Especially those who leave the hospitals under the control of the legal entities have caused the development of a profit-centered understanding. In addition, health care facilities have led to particularly high-margin services. This has led to the introduction of preventive health services into the second plan.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Health Policy, Health Care Administration |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | January 3, 2019 |
Submission Date | November 17, 2018 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 1 Issue: 1 |
All works published in this journal are licensed under the Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 (CC BY-NC 4.0 ) International License.
To view a copy of this license, visit http://creativecommons.org/licenses/by-nc/4.0/