Deneysel bir özgürlük alanı sunan video sanatı, temsil bağlamında sergileme problemini bünyesinde barındırmaktadır. Çünkü video sanatının, diğer sanat alanlarıyla etkileşim içerisinde olması, aslında salt olarak, bağımsız olamayacağı anlamına gelmektedir. Resmin temsil nesnesi tuval, heykelin temsil nesnesi şekil verilebilen her tür materyal, fotoğrafın temsil nesnesi basılabilir her türlü düz alan, sinemanın temsil nesnesi ise karanlık oda bağlamında beyaz perdedir. Hem içeriğini oluşturduğu özü itibariyle hem de anlatım biçimlerinde kullandığı materyaller itibariyle temsil nesnesini diğer sanat dalları üzerinden oluşturması, video sanatı ile temsil nesnesi arasında, diğer sanat dallarındaki gibi bütünleşik bir ilişkiye sahip olamayacağı anlamına gelmektedir. Bu yüzden Video eserinin sergilenmesinde, eserin konusuna uygun bir yöntem belirlemek gerekmektedir. Diğer sanat disiplinlerinin mekan içi/mekan dışı başarılı sergileme yöntemlerinin bilinmesine ve uygulanabilmesine rağmen video sanatında esere uygun sergileme yönteminin bilinmemesi, bu konuda çalışma yapılması ihtiyacını doğurmuştur. Araştırmada farklı sergilerde yer alan video çalışmalarının sergileme yöntemleri incelenmiş ve çözüm önerileri belirlenmiştir.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Temmuz 2016 |
Gönderilme Tarihi | 3 Şubat 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 9 Sayı: 17 |