Whistleblowing is the act of reveal illegality or situations that conflict with the general/public interest. In 2014, tax agreements between the Luxembourg tax administration and PricewaterhouseCoopers (PwC) on behalf of multinational companies were leaked to the press by two employees of PwC. Thereupon, PwC had a criminal complaint against its employees filed a lawsuit for compensation against these employees. Raphael Halet, who was second leaker, was not described as a "whistle-blower" by the national judicial authorities and faced a fine and a compensation. Halet applied to the European Court of Human Rights (ECHR) alleging for violation of his freedom of expression. 3rd Chamber of the ECHR on 11 May 2021 holds that there has been no violation of Article 10 of the Convention. This decision is controversial judgment that could have chilling effects on whistleblowing acts, by creating the “essential, new and previously unknown information” criteria.
Bilgi sızdırma, hukuka aykırılıkları veya kamu yararıyla çelişen nitelikteki durumları ifşa eden eylemlerdir. 2014 yılında, Lüksemburg vergi idaresi ile PricewaterhouseCoopers (PwC) isimli bağımsız denetim şirketi arasında, bazı çok uluslu şirketler adına gerçekleştirilen ve vergilendirme işlemlerine ilişkin bilgiler içeren özel vergi anlaşmaları, PwC’nin iki çalışanı tarafından basına sızdırılmıştır. Bunun üzerine PwC, sızıntıları gerçekleştiren çalışanlar hakkında suç duyurusunda bulunmuş ve ayrıca tazminat davası açmıştır. İkinci dalga sızıntıyı gerçekleştiren Raphael Halet, ulusal yargı organları tarafından “bilgi sızdıran (whistleblower)” olarak nitelendirilmediğinden konuya özgü korumadan faydalandırılmamış ve hem adli para cezası hem de tazminat ödeme yükümlülüğüyle karşılaşmıştır. Halet, bu durumun ifade özgürlüğünü ihlal ettiği iddiasıyla İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’ne (İHAM) başvurmuştur. 11 Mayıs 2021 tarihinde İHAM 3. Dairesi tarafından verilen kararda ifade özgürlüğünün ihlal edilmediği sonucuna ulaşılmıştır. Halet kararı, vardığı sonuç itibariyle bilgi sızdıran statüsünü “temel, yeni ve önceden bilinmeyen” bilgilerin sızdırılmasıyla sınırlayarak, bilgi sızdırma eylemleri üzerinde caydırıcı etki yaratabilecek tartışmalı bir karar olarak değerlendirilmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law in Context |
Journal Section | DECISION REVIEW |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 |