Alman idare hukuku öğretisi ve içtihatları, geçen yüzyılın ortalarından itibaren
idari işlemlerin idare tarafından hükümsüz kılınmasında vatandaşların güvenlerinin
korunup korunmayacağı meselesi üzerine meşgul olmaya başlamış ve bunun sonucunda
güvenin korunması bir ilke olarak idare hukukunda yer edinmiştir. Sonrasında da yasal
olarak açıkça düzenlenmiştir.
Bu çalışmada; ilk olarak bu ilkenin kavramsal çerçevesi çizilerek, tarihsel
gelişimi ele alınacaktır. Daha sonra bu prensibin anayasal dayanağı noktasındaki
görüşler ortaya koyulacaktır. Sonrasında ise güvenin korunması ilkesinin genel manada
şartları, sınırları ve hukuki sonuçları incelenecektir. Son kısımda spesifik olarak idari
işlemin idare tarafından hükümsüz kılınmasında güvenin korunması meselesi üzerinde
durulacaktır. Bu çerçevede idari işlem kavramı kısaca açıklandıktan sonra hukuka aykırı
idari işlemlerin Alman İdari Usul Kanunu1
(çalışmada AİUK olarak kısaltılacaktır) 48.
maddesi uyarınca geri alınması ve aynı kanunun 49. maddesine göre hukuka uygun
işlemlerin ilgasında muhatabın güveninin hangi şartlarda ve ne ölçüde korunacağı
öğretideki ve içtihatlardaki tartışmalarla beraber ortaya konulacaktır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law in Context |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 20, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 10 Issue: 1 |