Metinlerarasılık, 1960’lı yıllardan itibaren edebiyat kuramında önemli bir kavram olarak yer edinmektedir. Mikhail Bakhtin’in çok seslilik ve diyalojizm kavramlarıyla temelleri atılan bu kuramsal yaklaşım, Julia Kristeva tarafından “metinlerarasılık” terimiyle adlandırılmaktadır, Roland Barthes, Michael Riffaterre ve Gérard Genette gibi teorisyenler tarafından geliştirilerek edebi eleştirinin vazgeçilmez kavramlarından biri haline gelmektedir. Metinlerarasılık, bir metnin, başka metinlerle doğrudan ya da dolaylı şekilde kurduğu anlam ilişkilerini ifade eder. Başlangıçta yalnızca yazılı metinler arasında gözlemlenen bu yöntem, zamanla şiir, hikâye ve müzik gibi farklı alanlara yayılmakta, özellikle son yıllarda sinema ve televizyon yapımlarında da belirgin biçimde kullanılmaktadır. Bu çalışma, TRT’de yayınlanan Leyla ile Mecnun adlı televizyon dizisinin metinlerarasılık bağlamında nasıl kurgulandığını analiz etmeyi amaçlamaktadır. Bu çalışmada, Leyla ile Mecnun dizisi içerik analizi yöntemiyle değerlendirilmiştir. Analiz sürecinde dizinin 3. bölümünden başlayarak 100. bölümüne kadar olan tüm bölümler incelenmiş; bu bölümlerde yer alan metinlerarasılık teknikleri tespit edilmiştir. Dizinin, sadece anlatı yapısı değil, karakterleri, sahneleri ve diyaloglarıyla da çok sayıda metinsel göndermeye yer verdiği görülmektedir. Çalışmada, Gérard Genette’in “ortak birliktelik” (intertextuality proper) ve “türev ilişkiler” (hypertextuality) kategorileri temel alınarak dizideki metinlerarası ilişkiler sistematik biçimde incelenmiştir. Bu doğrultuda araştırmada alıntı (quotation), öykünme (pastiche), anıştırma (allusion), yansılama (parody) ve parodik dönüşüm (parodic transformation) tekniklerinin dizide nasıl kullanıldığı örneklerle açıklanmıştır. İçerik analizi yöntemiyle yapılan çözümlemeler sonucunda, Leyla ile Mecnun dizisinin postmodern anlatı tekniklerinden biri olan metinlerarasılığı yaratıcı bir biçimde kullandığı ve bu sayede çok katmanlı bir anlatı evreni oluşturduğu tespit edilmiştir.
Intertextuality has established itself as a significant concept in literary theory since the 1960s. Rooted in Mikhail Bakhtin’s notions of polyphony and dialogism, this theoretical approach was later termed “intertextuality” by Julia Kristeva. The concept was further developed by theorists such as Roland Barthes, Michael Riffaterre, and Gérard Genette, eventually becoming an indispensable element of literary criticism. Intertextuality refers to the direct or indirect semantic connections a text establishes with other texts. Initially observed only among written texts, this technique has gradually expanded into other domains such as poetry, short stories, and music, and more recently, has become increasingly evident in film and television productions. This study aims to analyze how the television series Leyla ile Mecnun, which was broadcast on TRT, is constructed through intertextual references. The series was examined through a content analysis method, covering all episodes from the 3rd to the 100th. Throughout this process, intertextual techniques present in the episodes were identified. It has been observed that the series employs numerous textual references not only through its narrative structure but also through its characters, scenes, and dialogues. The study systematically analyzes intertextual relationships in the series based on Gérard Genette’s categories of “intertextuality proper” and “hypertextuality.” In this context, the techniques of quotation, pastiche, allusion, parody, and parodic transformation are exemplified and explained. The findings of the content analysis reveal that Leyla and Mecnun creatively employs intertextuality—a hallmark of postmodern narrative—and thus constructs a richly layered narrative universe.
| Primary Language | Turkish |
|---|---|
| Subjects | Media Industry Studies |
| Journal Section | Articles |
| Authors | |
| Publication Date | July 1, 2025 |
| Submission Date | December 17, 2024 |
| Acceptance Date | June 30, 2025 |
| Published in Issue | Year 2025 Volume: 7 Issue: 1 |