Kur’an-ı Kerim kendisine indirilen, onu beyan ve tebliğ eden Hz. Peygamber’in (sav) hadislerinin de ayrı bir önemi vardır. Bu bakımdan o, hayatta iken sözlerinin bazıları ezberlenmiş, verilen izinle az kısmı yazıya geçirilmiş ve mana ile rivayeti gerçekleşmiştir. Hz. Peygamber’in (sav) bu özelliğinden dolayı hadislerin doğru anlaşılması önem arz etmiş böylece hadis ilmi ihdas edilmiştir. Hadis âlimleri, Hz. Peygamberin söz, fiil ve takrirlerinin/onaylarının doğru anlaşılması için hadis ilmine önem vermiş, geliştirdikleri özel bilimsel metotlarla incelemelerde bulunmuşlardır. Hicrî üçüncü asırda yazılan ve Kur'an-ı Kerim'den sonra ikinci derecede İslam ilimlerinin kaynağı kabul edilen Sahih-i Buhârî, İslam medeniyetinin ilk devrelerinin ürünüdür. Böylesine önem atfedilen bir eser üzerinde özellikle hicri 9, miladi 15. asırda pek çok şerh çalışmaları yapılmıştır. Sahih-i Buhârî’ye şerh yazan alimlerden biri de İbn Hacer el-Askalânî (ö. 852/1449)’dir. Müderrislik, vaizlik, müftülük ve kadılık gibi görevler yapan ve kendisine “Emîrü’l-mü’minîn fi’l-hadîs” unvanı verilen İbn Hacer’in (ö. 852/1449) en önemli çalışmaları Buhârî’nin el-Câmiʿu’ṣ-ṣaḥîḥ’iyle ilgili olanlardır. İbn Hacer'in (ö. 852/1449) Fethu'l-bârî bi-şerhi Sahîhi’l-Buhârî’ adlı eseri, diğer şerhler arasında öne çıkmıştır. İbn Hacer (ö. 852/1449) eserinde, Sahih-i Buhârî’nin hadislerini kıraat, lügat, fıkıh, kelam, nahiv, sarf ve belâgat ilimleri çerçevesinde incelemiştir. Farklı kaynaklardan yararlanarak kendinden önceki alimlerin görüşlerini de dikkate alıp belli bir metot ve üslup kullanarak hadisleri şerh etmiştir. Müellif, evvela hadisin senedinde geçen ve gerekli gördüğü râvîlerin isimlerinin okunuşu ve kim olduklarıyla ilgili bilgiler vermiştir. Daha sonra, ele aldığı hadisin, kitap ve bâb başlığı ile uyumu hakkında değerlendirmelerde bulunmuş, bu konuda yapılmış olan itirazlar varsa onlara cevaplar vermiştir. Müellif, hadiste geçen kelimeleri tartışma üslûbuna ağırlık vererek şerh etmenin yanında, istifade ettiği birçok kaynaktan da alıntı yaparak açıklamaya çalışmıştır. İbn Hacer, kelimeleri sarf ve nahiv kaidelerine göre değerlendirmiştir. Müellif, şerh ettiği kelimelerin okunuşlarını belirtmiş hem sözlük hem de terim manalarını zikretmiş aynı zamanda kelimenin farklı manalarını, Kur’an ayetlerinden deliller getirerek açıklamıştır. Yine hadisin sıhhat derecesini belirtmiş hem şerh etmiş olduğu Sahih-i Buhârî’de hem de diğer hadis kaynaklarında yer alan rivayet farklılıklarına da değinmiştir. İbn Hacer, hadiste geçen kelimeleri ve cümleleri, meânî, beyân ve bedi’ ilimleri açısından da incelemiştir. Ayrıca İbn Hacer, farklı üslûplara da başvurmuştur. Üslûp, yazarların aklındakini, yazıya aktarırken alıştığı tarzına denildiği gibi kendine özgü yazılı ve sözlü anlatım tarzı diye tarif edilir. Üslûp, İlmî, hitâbî ve edebî diye üç başlık altında incelenmektedir. Özellikle çalışmada, İbn Hacer’in Fethu'l-Bârî’de kullandığı üslûp özellikleri ve başvurduğu belagat sanatları sistematik bir şekilde tahlil edilmeye çalışılmıştır. İbn Hacer’in kullandığı üslubu tetkik ve tahlil edip örneklendirmeye odaklanılmıştır. Çalışmada, makale sınırları çerçevesinde adeta tüm eserin üslubunun bir özeti mahiyetinde olan ilk hadisin şerhindeki üslup dikkatlere sunulmuştur. Daha geniş bilgi ve araştırma sonuçları yüksek lisans tez çalışmasına bırakılmıştır.
Makale yazım sürecinde desteklerini esirgemeyen Danışmanım Prof. Dr. Ramazan KAZAN hocama teşekkürü borç bilirim.
The hadiths of the Prophet (pbuh), to whom the Holy Quran was revealed and who explained and conveyed it, also have a special importance. In this respect, some of his words were memorized while he was alive, a small part of them was written down with the permission given, and his narration was understood in its context. Due to this feature of the Prophet (pbuh), it was important to understand the hadiths correctly, thus the science of hadith was established. Hadith scholars gave importance to the science of hadith in order to understand the Prophet's words, actions and approvals correctly and carried out studies with special scientific methods they developed. Sahih al-Bukhari, written in the third century Hijri and considered the second source of Islamic sciences after the Holy Quran, is the product of the first periods of Islamic civilization. Many commentary studies were carried out on a work to which such importance was attributed, especially in the 9th century Hijri and the 15th century AD. One of the scholars who wrote commentaries on Sahih Bukhari is Ibn Hacer al-Askalânî (d. 852/1449). The most important works of Ibn Hacer (d. 852/1449), who worked as a professor, preacher, mufti and judge and was given the title of "Emîrü'l-mü'minîn fi'l-hadîs", are related to Bukhari's el-Câmiʿu'ṣ-ṣaḥîḥ. Ibn Hajar's (d. 852/1449) work titled Fethu'l-bârî bi-sherhi Sahîhi'l-Buhârî' stood out among other commentaries. In his work, Ibn Hacer (d. 852/1449) examined the hadiths of Sahih-i Bukhari within the framework of recitation, vocabulary, fiqh, kalam, syntax, grammar and rhetoric. He commented on the hadiths using different sources, taking into account the opinions of previous scholars and using a certain method and style. The author firstly gave information about the pronunciation of the names of the narrators mentioned in the hadith and who he deemed necessary and who they were. Then, he evaluated the compatibility of the hadith he discussed with the title of the book and the chapter addressed any objections raised on this subject. In addition to commenting on the words in this hadith by focusing on the style of discussion, the author also tried to explain by quoting many sources he used. Ibn Hajar evaluated the words according to the rules of usage and syntax. Ibn Hajar stated the pronunciation of the words he commented on, mentioned both the dictionary and term meanings, and also explained the different meanings of the word by bringing evidence from the Qur'anic verses. The author stated the degree of authenticity of the hadith and addressed the differences in narrations in both Sahih Bukhari, which he annotated, and other hadith sources. Ibn Hajar also examined the words and sentences in the hadith in terms of the sciences of meaning, Beyan and Bedi'. Additionally, Ibn Hajar employed different styles. Style is defined as the way writers convey their thoughts in writing, as well as their unique written and oral expression. Style is examined under three headings: scientific, rhetorical and literary. In particular, in the study, the stylistic features used by Ibn Hajar in Fethu'l-Bârî and the rhetorical arts he used were tried to be analyzed systematically. The focus was on examining, analyzing, and exemplifying the style used by Ibn Hajar. In the study, the style in the commentary of the first hadith, which serves as a summary of the style of the entire work, is presented within the limits of the article. More detailed information and research results are reserved for the master's thesis study.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Arabic Language and Rhetoric |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2024 |
Submission Date | May 1, 2024 |
Acceptance Date | June 17, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Issue: 52 |