Sanayileşme sonrası dönemde yaşanan büyük dönüşümlerin sonucunda metropollerin iç kent alanları kent planlaması ve barındırdıkları ağır sorunlar nedeniyle önemli bir tartışma konusu haline gelmiştir. Özellikle tarihi kent merkezi alanlarında fiziksel-çevresel olumsuzluklar yanında istihdam ve demografik yapıdaki hızlı değişmelere tanık olunmuştur. Göç, yoksulluk, işsizlik, suç gibi sorunlarla birlikte anılan ayrışmış kent parçaları olarak çöküntü alanları olgusu yaygınlaşmıştır. Bu çalışmada İstanbulEminönü örneği üzerinden tarihi kent merkezleri ve çöküntü alanları konusu sosyo-mekansal ilişkisellik bağlamında ele alınmıştır
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2012 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2012 Cilt: 17 Sayı: 2 |