Sosyal devlet kavramı, devletin düzenleme işlevinin yanısıra himayeci bir nitelik de kazandığı bir yapıyı nitelemektedir. Sosyal devlette, benimsenen dereceye göre, sağlık, eğitim gibi kimi temel haklar ve bunların dışında kalan daha belirli bazı haklar, sosyal haklar adı altında vatandaşlara ücretsiz hizmet olarak sunulurlar. Sosyal devletin sunduğu bu sosyal haklar, devletin hantallaşmasına neden olduğu gerekçesiyle eleştirilmiştir. Diğer bir eleştiri ise sosyal devlet bünyesindeki memuriyet sistemine yöneltilmiştir. Bunun hantallaşmaya ve çalışma koşullarında yozlaşmaya neden olduğu ileri sürülmektedir. Kapitalist dünyada sosyal devlete alternatif olarak önerilen sistem, bireysel inisiyatifi daha ön plana çıkaran liberal devlet modelidir. Liberal devlette hem devletin sırtında sosyal hakların ve memuriyetin yükü olmayacak, hem de serbest girişimcilik desteklenecektir. Liberal devlet savunucuları, sosyal devlet modellerinde ortaya çıkan yozlaşmanın ve kayırmacılığın liberal devlette azalacağını da öne sürmektedir. Bu çalışmada her iki devlet modelini savunanların da argümanları sunulmakta ve karşılaştırılmaktadır. Ayrıca sosyal devlet modeline örnek bir ülke olarak İsveç gösterilmekte ve bu örnek üzerinden liberal devlete doğru gidişin kaçınılmazlığına değinilmektedir. Çalışmada ayrıca iki model insan hakları bağlamında da karşılaştırılmaktadır. Varılan sonuca göre, bireysel çıkarların çok daha ön plana geçtiği liberal devlet modeli, sosyal devlette ortaya çıkan yozlaşma ve kayırmacılık gibi sorunlara çözüm getirecek değil, tam tersine arttırabilecek niteliktedir
sosyal devlet sosyal haklar memuriyet liberal devlet küreselleşme
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2009 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2009 Cilt: 14 Sayı: 1 |