Objective: The aim of the study is to reveal the relationship between self-medication uses of individuals and the health belief model as well as sub-dimensions of health belief model. In the study, it is also aimed to examine the effect of self-medication on the health belief model and to determine whether these two variables are effective on the socio-demographic characteristics of individuals.
Material and Method: The research was carried out on 384 individuals living in the province of Sakarya. As a data collection tool in the study, Self-medication Use Questionnaire developed by Koç to measure self-medication use; The Health Belief Model for Drug Use Scale developed by Çiçek and a questionnaire form including the socio-demographic characteristics of the participants were used. Descriptive statistical methods, independent samples t test, one-way variant (ANOVA) analysis, correlation and regression analysis were used in the analysis of the data.
Results: Participants' education and occupational status made a significant difference in self-medication use levels. There is a statistically positive, significant, and low-level relationship between self-medication and the sub-dimensions of the health belief model, such as sensitivity, caring / severity perception, health motivation, benefit perception, and self-efficacy. It was found that there is a statistically significant and low-level relationship between self-medication and health belief model about drug use.
Conclusions: As a result; increasing perception of sensitivity, caring, health motivation, benefit and self-efficacy among the components of health belief model decreases self-medication use. Implementation of training programs to change the knowledge and beliefs of individuals about self-medication use is recommended.
Amaç: Çalışmanın amacı, bireylerin kendi kendine ilaç kullanımı ile sağlık inanç modeli ve alt boyutları arasındaki ilişkiyi ortaya koymaktır. Araştırmada kendi kendine ilaç kullanımının sağlık inanç modeli üzerinde etkisini incelemek ve bu iki değişkenin bireylerin sosyo-demografik özellikleri üzerinde etkili olup olmadığının belirlenmesi de hedeflenmektedir.
Materyal-Metod: Araştırma Sakarya ilinde yaşayan 384 birey üzerinde gerçekleştirilmiştir. Çalışmada veri toplama aracı olarak, kendi kendine ilaç kullanımını ölçmek için Koç tarafından geliştirilen Kendi Kendine İlaç Kullanımı Anketi; Çiçek tarafından geliştirilen İlaç Kullanmaya İlişkin Sağlık İnanç Modeli Ölçeği ile katılımcıların sosyo-demografik özelliklerinin bulunduğu anket formu kullanılmıştır. Verilerin analizinde tanımlayıcı istatistiksel yöntemler, bağımsız örneklerde t testi, tek yönlü varyans (ANOVA) analizi, korelasyon ve regresyon analizlerinden yararlanılmıştır.
Bulgular: Katılımcıların eğitim ve meslek durumları kendi kendine ilaç kullanımında anlamlı farklılık oluşturmuştur. Kendi kendine ilaç kullanımı ile sağlık inanç modelinin alt boyutları olan duyarlılık, önemseme, sağlık motivasyonu, yarar ve öz-etkililik arasında pozitif, anlamlı ve düşük düzeyde ilişki söz konusudur. Kendi kendine ilaç kullanımı ve sağlık inanç modeli arasında istatistiksel açıdan anlamlı ve düşük seviyede ilişki olduğu saptanmıştır
Sonuç: Sonuç olarak; sağlık inanç modeli bileşenlerinden duyarlılık, önemseme, sağlık motivasyonu, yarar ve öz-etkililik algı düzeylerinin artması kendi kendine ilaç kullanımını azaltmaktadır. Bireylerin kendi kendine ilaç kullanımıyla ilgili bilgi ve inançlarını değiştirmeye yönelik eğitim programlarının uygulanması önerilmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Ağustos 2021 |
Gönderilme Tarihi | 15 Mart 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 12 Sayı: 2 |