With the adoption of Islam, Turks started to use the Arabic alphabet and it
spread to the land dominated by them. When the Arabic alphabet failed to provide for the sounds in
Turkish language, improvements were done by adding some letters. On the other
hand, Arabic alphabet kept its traditional phonetic and spelling
characteristics until the reformist movements in Turkish literature evolved
into a scientific level in 19th century. Due to the political and
socio-cultural events occurring in the Turkish world in the 19th
century and especially the increasing printing and publication activities in
the second half of the 19th century, arguments on changing the
alphabet rose among the Turkish communities. Parallel to the arguments on the
change of alphabet in the Turkish press, a 40-page booklet was published by
Ömer Tahsin in 1923, five years before the actual transition to the Latin
alphabet. Tahsin Ömer stated in his work that Arabic and Latin letters
originated from the Phoenicus alphabet 3000 years ago and that Phoenicus
alphabet was based on the Egyptian hieroglyph inscription. Ömer provided
comparative tables of those alphabets along with their writing phases. He even created a
new Turkish alphabet based on Latin alphabet, under the subsection titled as
“How to Write in Turkish with Latin Letters?” of his booklet before Latin
alphabet was actually adopted.
Tahsin Ömer’s alphabet proposal is a pioneer after Azerbaijani Ahundzade, yet
it did not attract the deserved attention and was only considered by few who
made research on the language reform. This article aims to analyse Tahsin Ömer’s views on
the change of alphabet by translating his work into current letters. The text
is “Our Letters Are the Same as Latin in Terms of Scientific and Historical
Principles” which is kept in Beyazit State Library with 201119/494.35-1 record
number, not published before, and written in Ottoman letters.
Türklerin
İslamiyet’i kabul etmesi ile Arap alfabesi Türkler arasında kullanılmaya
başlanmış ve bu alfabe zamanla Türklerin hâkim olduğu coğrafyaya yayılmıştır.
Türk dilinde mevcut bazı sesleri karşılamayan Arap alfabesi için ise zaman
zaman harf eklemeleri yapılarak bu alfabenin ıslahı yoluna gidilmiştir. Bununla
birlikte Türk yazısındaki reform hareketlerinin bilimsel olarak sorgulanmaya
başlandığı XIX. yüzyıla kadar Arap alfabesi, geleneksel fonetik ve imla
hususiyetlerini muhafaza etmiştir. XIX. yüzyıla gelindiğinde ise Türk
dünyasında cereyan eden siyasi, sosyo-kültürel hadiselere ve özellikle XIX.
yüzyılın ikinci yarısında artan basın-yayın faaliyetlerine bağlı olarak Türk
toplulukları arasında alfabe tartışmaları başlamıştır. Türk basınında yaşanan
alfabe değişikliği tartışmalarına paralel olarak Latin alfabesine geçmeden beş
yıl önce 1339/1923 yılında Tahsin Ömer imzasıyla 40 sayfalık bir kitapçık
yayımlanmıştır. Tahsin Ömer bu eserde Arap ve Latin harflerinin 3000 sene
evvelki Finike alfabesine dayandığını, Finike alfabesinin ise eski Mısırlılara
ait hiyeroglif yazısından meydana geldiğini belirterek söz konusu alfabelerin
yazı evreleriyle birlikte karşılaştırmalı tablolarını vermiştir. Üstelik
bununla da kalmayıp henüz Latin alfabesi kabul edilmemişken “Türkçemiz Latin
Harfleriyle Nasıl Yazılacak?” başlığı altında Latin alfabesine dayanan yeni bir
Türk alfabesi oluşturmuştur. Azerbaycanlı Ahundzâde’den sonra, Tahsin Ömer’in
alfabe önerisi Türkiye’de bir öncü olmakla birlikte her nedense gereken ilgiyi
görmemiş ve bu küçük eser dil reformu üzerine araştırma yapanlardan birkaç isim
dışında kimsenin dikkatini çekmemiştir. Bu makalede, Beyazıt Devlet Kütüphanesi
201119/494.35-1 numarada kayıtlı ve daha evvel yayımlanmamış olan “İlmî ve
Tarihî Esaslara Nazaran Harflerimiz Latin Harflerinin Aynıdır” adlı Osmanlı
harfleriyle yazılmış eser, yeni yazıya aktarılarak Tahsin Ömer’in alfabe
değişikliği hakkındaki görüşleri değerlendirilmeye çalışılacaktır.
Journal Section | Articles |
---|---|
Authors | |
Publication Date | June 22, 2017 |
Submission Date | December 8, 2016 |
Published in Issue | Year 2017 Issue: 37 |
Selcuk University Journal of Faculty of Letters will start accepting articles for 2025 issues on Dergipark as of September 15, 2024.