1571’deki fetihten sonra Kıbrıs’a yerleştirilen Türkler son yüzyılda çok
büyük bir var olma mücadelesi vermişler, büyük baskı ve zulümlerin ardından 15 Kasım 1983’te Türkiye’nin desteğiyle
KKTC’yi kurmuşlardır. Çalışmada yer alan diğer Türk soylu devlet ise yaklaşık 24
milyonluk Uygur nüfusunun bulunduğu Doğu Türkistan’dır. Doğu Türkistan çok
önemli ekonomik kaynaklara sahip olan fakat bunları Çin’in baskıları ve
politikaları nedeniyle gerektiği gibi kullanamayan bir ülkedir. Milletlerin
edebî ürünlerine ve sözlü kültür ürünlerine bakıldığında yaşadıkları
sosyal-siyasî olayların yansıması açık bir şekilde görülmektedir. Bu anlamda
iki halkın sözlü ürünlerinin her yönüyle incelenmesi büyük önem arz etmektedir.
Bu sözlü ürünlerden olan masal bir konuda öğüt ve ders verme, çocukları eğitme
vb. işlevleri olan, formel unsurlar, motifler ve tasvirler içerebilen,
anlaşılır, sade bir dili olan, zamanın ve mekânın kesin olarak belli olmadığı
sözlü, anonim halk edebiyatı türü olarak tanımlanabilir. Masalların eğitimsel
işlevi özellikle üzerinde durulması gereken bir husustur. Çünkü çocuğun
eğitiminde kullanılacak masalların özenle seçilmesinin gerekliliği ortadadır.
Çalışmamızda her iki Türk toplumunun masallarında yer alan olumsuz unsurlar
masal kahramanlarından hareketle gösterilmeye ve incelenmeye çalışılmıştır.
Eğitimsel anlamda bakıldığında Kıbrıs Türk halk masallarında çocuklar açısından
olumsuz olduğu düşünülen birtakım unsurları şu şekilde sıralamak mümkündür:
Öldürme, şiddet, kıskançlık, açgözlülük, yalan söylemek, ahlâksızlık,
dilencilik, sözden dönmek vs. Ele alınan metinlerden hareketle Uygur Türk halk
masallarında rastlanan olumsuz unsurlar ise şunlardır: Rüşvet, açgözlülük,
yalan söyleme, hırsızlık, afyon kullanımı, beddua, öldürme vs. İncelenen
metinlerde yer alan olumsuz unsurlardan ve masalların olay örgülerinden
hareketle Uygur Türk halk masallarının eğitimsel açıdan Kıbrıs Türk halk
masallarına göre daha zayıf olduğunu söylemek mümkündür.
After the conquest in 1571, the Turks who were placed in Cyprus continued
to struggle for their existence in the last century. After being subjected to a
great oppression and persecution, they founded the TRNC on 15 November 1983
with a great support of Turkey. The other Turkish noble state involved in the
study is East Turkestan, where approximately 24 million Uyghur population are
located. East Turkestan is a country that has very important economic resources
but cannot use them properly due to the pressure and politics of China. When we
look at the literary and oral cultural products of the nations, we clearly see
the reflection of the social-political events they have experienced. In this
sense, it is very important to examine the verbal products of both nations in
every aspect. As one of these oral products, the tale can be defined as a type
of oral, anonymous folk literature, giving advice and lecturing in one subject,
having functions such as educating children, including formal elements, motifs
and descriptions, and possessing a clear, plain language and expression but not
a specific and certain time and place. The educational function of the tales is
a particular issue to be emphasized. Because it is necessary to choose the
tales to be used in child education carefully. In our work, we tried to show
and examine the negative elements in the tales of both Turkish societies by
evaluating their heroes. From the educational perspective, it is possible to
list some negative elements for children in the Turkish Cypriot folk tales as
follows: Death, violence, jealousy, greed, lying, immorality, begging, breaking
a promise and so on. We encountered the following negative elements in the
Uyghur Turkish folk tales that we had reviewed: Bribery, greed, lying, theft,
opium use, curse, death, and so on. With reference to the negative elements in
and plotlines of the tales that we have examined, it is possible to state that
the Uyghur Turkish folk talks are weaker than the Turkish Cypriot folk tales in
terms of educational quality.
Journal Section | Articles |
---|---|
Authors | |
Publication Date | December 18, 2017 |
Submission Date | July 10, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Issue: 38 |
Selcuk University Journal of Faculty of Letters will start accepting articles for 2025 issues on Dergipark as of September 15, 2024.