Halk edebiyatının sözlü türlerinden olan masallar, ait oldukları
toplumların kültürel sembolleridir. Birbirinden farklı kültür ve coğrafyalarda yaşayan
insanoğlunun, tarih boyunca yaptığı göç, savaş ve ticaret amaçlı
yolculuklarında bu edebi türler de kendi ülkelerinin sınırlarını aşarak
karşılaştıkları toplumların sosyal ve kültürel dokularına uyum sağlayarak
farklı kimliklere bürünmüşlerdir. Anadolu’da anlatılan herhangi bir masalın,
fıkranın veya halk hikâyesinin benzeri ile başka ülkelerin edebiyatlarında
karşılaşmak bunu doğrular niteliktedir. Çalışmamızda yer verdiğimiz Hunza halk
masallarının isimsiz karakterleri, Türk masallarının sevilen kahramanlarından
olan Keloğlan’dan başkası değildir. Bu iki Hunza masalındaki karakterler de
bazı Türk masallarında olduğu gibi olumsuz özelliklere sahip Keloğlan’ın
benzerleri olarak karşımıza çıkar. Olumsuz özelliklerin yüklendiği bazı
Keloğlan masallarında; Keloğlan, kötü kalpli, acımasız, hilekâr, kurnaz,
tembel, açgözlü, ahlaksız, tehditkâr bir kişilik sergiler. Hunza masallarındaki
Keloğlan’ın benzeri olan karakterler de kurnazlık, düzenbazlık, hilekârlık,
acımasızlık ve gaddarlıklarıyla kandırdıkları insanların malına mülküne sahip
olup onları ölüme sürüklerler. Çevrelerindeki zavallı, saf, yaşlı ve dürüst
insanlara eziyet etmekten çekinmezler. Hayvanlar bile bu acımasızlıktan
nasibini alır. Yaptıkları her türlü hainlik ve kötülüğe rağmen racalık makamına
kadar yükseldikleri de olur. Kültürler arası ilişkilere dikkat çekmek amacıyla
Badnām Şarīr Bhāī kī Kahānī (Adı Çıkmış Haylaz Kardeşin Hikayesi) ve Bad Kār
Aurat kī Kahānī (Günahkâr Kadının Hikayesi) başlıklı iki Hunza masalı,
Anadolu’daki bazı Keloğlan masallarının benzer metinleri referans verilerek ele
alınmıştır.
Tales, which are among important genres of folk literature, are cultural
symbols of societies to which they belong. These literary genres, which have
transcended the borders of their respective countries in the journeys which
people living in different cultures and geographies have made for purposes of
migration, war and trade throughout history, have adapted to the social and
cultural fabric of the societies they have encountered in the new geographies
they have landed and assumed new identities. The fact that one may encounter in
literatures of other countries a similar tale, joke or folk story told in
Anatolia seems to be in support of this. Anonymous characters in the two Hunza
folk tales included in our study are none other than Keloğlan, who is one of the
beloved heroes of Turkish tales. The characters in these two Hunza tales are
lookalikes of Keloğlan, who had some negative qualities in some Turkish tales.
In Keloğlan tales where Keloğlan assumes negative qualities, Keloğlan exhibits
a wicked, ruthless, cunning, lazy, immoral and intimidating personality.
Characters resembling Keloğlan in Hunza tales also appropriate property of
people who they deceive through cunning, deceit, trickery, ruthlessness and
brutality and lead them to death. They are so impudent as to torture and cause
suffering to the poor, naive, old and honest people around them. Even animals
receive their own share of these sufferings. There are occasions when they rise
to the rank of raja despite all kinds of treachery and wickedness they have
committed. In order to draw attention to intercultural relationships, this
study dealt with two Hunza tales titled Badnām Şarīr Bhāī kī Kahānī (Story of a
Notoriously Naughty Brother) and Bad Kār Aurat kī Kahānī (Story of a Sinful
Woman) with reference to texts similar to Keloğlan tales in Anatolia.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 24, 2018 |
Submission Date | July 17, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Issue: 40 |
Selcuk University Journal of Faculty of Letters will start accepting articles for 2025 issues on Dergipark as of September 15, 2024.