Küreselleşme birçok ticari, siyasi ve sosyal ilişkiyi beraberinde getirmektedir. Bu ilişkiler çokkültürlülüğe ve çokdilliliğe neden olmaktadır. Bu etmenlerin sağladığı hareketlilik neticesinde Türkiye ve Almanya, etnik ve kültürel çeşitliliğin en canlı olduğu ülkeler arasında yer almaktadır. Zira Türkiye ve Almanya’da halkın azımsanmayacak kısmı çokdillidir ve geçmişinde göçmenlik vardır. Bu çalışmada ele alınan pazar(cı) dili, semt pazarlarında tesadüfen karşılaşan insanların kullandığı jargondur. Bu dilbilimsel terim Almancada henüz mevcut değildir ve çalışmamızda buna dair öneride bulunulmaktadır. Bu dilin en önemli niteliği, kod kaydırma ve karma dil gibi dilsel değişkelerin çokluğudur. Bunun dışında aktarım hataları, ünlemler, yinelemeler, dinsel ifadeler, yer adları, türküler, akrabalık ifadeleri, hatta boş sözler çok sık gördüğümüz dilsel olgulardır. Bu çalışmanın verileri Adana ve Berlin’den derlenmiştir.
Globalization brought many commercial, political and social relationships which cause multiculturalism and multilingualism. Turkey and Germany are among such countries embodying ethnic and cultural diversities since the significant portion of the population in Turkey and Germany is multilingual and they hold migration background. The focus of the present study is bazaar vendors' language, the jargon which can be heard at the neighbourhood/local marketplaces. The data was collected from the bazaars in Adana and Berlin, and it exemplifies instances of interferences, interjections, repeats, religious phrases, place-names, songs, honoratives, and even empty-phrases. Although the term "bazaar language" does not exist in German, this study also presents a suggestion for that.
Als Folge der Globalisierung entstehen kommerzielle, soziale und politische Beziehungen, die letztendlich zu Multilingualismus und Multikulturalität führen. Infolge der Dynamik, die von disen Faktoren hervorgerufen wird, sind Deutschland und die Türkei zu den wichtigsten Ländern der ethnischen und kulturellen Vielfalt denn je geworden, weil der Großteil der Bevölkerung in beiden Ländern einen Migrationshintergrund hat und mehrsprachig ist. Die in dieser Arbeit sprachlich analysierten Wochenmärkte sind Orte, auf denen KäuferInnen und Standinhaber bzw. Wochenmarktkaufleute zufällig treffen, wobei ein besonderer Soziolekt entsteht, der hier untersucht werden soll. Das Deutsche verfügt über keinen entsprechenden Terminus. Daher wird hier ein Terminus vorgeschlagen. Die Wochenmarktkaufleute-Sprache ist von Sprachvarietäten, Codeswitchings und Pidginisierungen ausgeprägt, aber auch von Interferenzen, Interjektionen, Honorativa, Liedern, Floskeln usw. Die Daten dieser Arbeit wurden aus Wochenmärkten in Adana und Berlin erhoben.
Primary Language | German |
---|---|
Subjects | Creative Arts and Writing |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 15, 2020 |
Submission Date | February 3, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Issue: 43 |
Selcuk University Journal of Faculty of Letters will start accepting articles for 2025 issues on Dergipark as of September 15, 2024.