This study posits that the social manifestations of LGBT activism can be understood within the framework of Bourdieu's concept of fields, shedding light on the dynamics of power and exclusion within this realm. Within the LGBT microcosm, which can be seen as the practical application of queer theory in the context of social reality, various individuals and groups engage in struggles akin to those found in any given field. These struggles revolve around the acquisition and exercise of power. Actors involved in the LGBT field endeavor to enhance the value of their capital within this context. Given that the structural boundaries of the LGBT field are not rigidified, meaning that it is still in a state of development, individuals have a relatively higher potential to influence the field's structure. Additionally, the pervasive phenomenon of cancel culture, though not an inherent aspect of the field, is extensively deliberated due to its consequential implications. It is crucial to underscore to the reader that this study adopts a non-normative stance and instead focuses on a case analysis. Consequently, any ongoing and increasingly prevalent debates regarding the normative aspects of the LGBT community fall outside the scope of this study.
Bu çalışma LGBT aktivizminin toplumsal yansımalarının Bourdieucü anlamda bir alan olarak nitelenebileceğini ve alandaki iktidar ve dışlama pratiklerinin gözler önüne serilebileceğini savunmaktadır. Kuramsal düzeyde queer teorinin toplumsal gerçekliğe yansıyan vaziyeti olarak değerlendirilebilecek LGBT mikro kozmosunda, her alanda olduğu gibi farklı özneler mücadele etmektedir. Mücadele iktidar için gerçekleştirilmektedir. Failler, ellerindeki sermayeyi alanda daha kıymetli hale getirmeye çalışmaktadır. Bu anlamda LGBT alanının yapısal sınırları kemikleşmiş olmadığı için alan henüz inşa aşamasında olduğu için- öznelerin yapı üzerindeki etkisinin de görece fazla olacağı söylenebilir. Doğrudan alanın bir unsuru olmayan ancak son derece yoğun biçimde kullanılan iptal kültürü de sonuçları açısından ele alınmaktadır. Okuyucu için vurgulanması gereken en önemli nokta çalışmanın herhangi bir normatif söylem içermediği ve vakıanın analizine odaklandığıdır. Bu nedenle LGBT ile ilgili var olan ve popülerliği giderek artan her türlü tartışma kapsam dışıdır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Political Science (Other) |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2024 |
Submission Date | December 25, 2023 |
Acceptance Date | March 18, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 |