Bu çalışmada bir mezhebe bağlı olmanın getirdiği tarafgirliğin neticesi olarak diğer mezhepleri ötekileştirme eğiliminin İmâmiyye Şîası temelinde ve İbn Mutahhar el-Hillî (726/1325) örnekliğindeki tezahürleri ele alınacaktır. Hillî, bilindiği gibi, Şîa içerisindeki iki önemli farklılaşma hareketinden biri olan Usûlîliğin en önemli temsilcilerinden biridir. Bununla birlikte Hillî yaşadığı dönemde İmâmiyye mezhebinin etkili savunucularından biri olarak öne çıkmıştır. Özellikle imâmet anlayışında tavizsiz bir tutum sergilemiş olan Hillî, İmâmiyye Şîası dışındaki mezheplerin tamamına yakınını ötekileştirmiştir. Ona göre dünya ve ahiret işleri için en doğru ve sağlam yol İmâmiyye Şîası’nın yolu olup bu hususta başka hiçbir mezhebe itibar edilmemelidir. Ayrıca Hillî, İlhanlı sultanı Olcaytu’yu etkilemesi sayesinde devlet içerisinde itibar sahibi bir alim olmanın ötesinde devletin desteğini tamamıyla arkasına almayı başarabilmiş bir şahsiyettir. Onun kendi mezhebine olan güveni ve diğer mezheplere yönelik bakışı bu imkânı elde etmesinde etkili olduğu gibi bu imkân, onun diğer mezheplere yönelik yaklaşımını da büyük oranda şekillendirmiştir. Bu bağlamda Hillî’nin İmâmiyye dışındaki diğer mezheplere bakışı, eserleri ve düşüncelerinden hareketle ortaya konacaktır.
Tüm yoğunluğuna rağmen bu makaleyi okuma nezaketinde bulunup ortaya koymuş olduğu eleştiri ve önerilerle metnin olgunlaşmasına katkı sağlayan kıymetli hocam Prof. Dr. Harun YILDIZ’a teşekkür ediyorum.
In this study, the manifestations of the tendency to marginalize other sects as a result of the partiality brought about by being affiliated with a sect will be discussed on the basis of Imamiyya Shia and in the example of Ibn Mutahhar al-Hillî (726/1325). As it is known, al-Hillî is one of the most important representatives of Usûlism, which is one of the two important differentiation movements within the Shia. However, Hillî came to the fore as one of the effective defenders of the Imamiyya sect during his lifetime. Hillî, who showed an uncompromising attitude especially in the understanding of the imamate, marginalized almost all of the sects except the Imamiyya Shia. According to him, the most correct and sound way for worldly and hereafter affairs is the way of Imamiyya Shia, and no other sect should be respected in this regard. Moreover, thanks to his influence on the Ilkhanid sultan Olcaytu, Hillî is a person who managed to get the support of the state completely beyond being a respected scholar in the state. His trust in his own sect and his view towards other sects were effective in obtaining this opportunity, and this opportunity also shaped his approach towards other sects. In this context, Hillî’s view of other sects other than the Imamiyya Shia will be revealed based on his works and thoughts.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Early Pub Date | June 29, 2022 |
Publication Date | June 30, 2022 |
Submission Date | March 15, 2022 |
Acceptance Date | April 12, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 4 Issue: 1 |