In Islamic Law Methodology, there are two basic
approaches related to the definition of the religious provision, one
based on its source and the other based on its addressee / interlocutor.
According to the former approach, religious provision
is addressing / appeal of the Shari (Lawmaker) and according to the latter approach,
religious provision is result of addressing of the Shari (Lawmaker).
According to both approaches, there are two basic concepts in the definition of
the provision, one of which is "talab / iktidha" and the other is
"tahyir / being muhayyar". The concept of "talab / iktidha"
in the definition of the provision; It includes religious provisions such as
fard / wajib, mandub, makruh and haram. “Tahyir” refers to the religious provisions that are permissible (mubah / legal freedom). In the classical period Islamic law methodology (usûl al-fiqh), about the nature
of mubah; many issues such as “whether there is a proposal”, “whether there is
a religious provision”,
“whether it is ordered” and “whether it contains a request” are discussed.
Undoubtedly, the most important of these issues is the debate among majority of
Islamic lawyers and the Mu’tezilite scholars about “whether there is a religious provision”. Majority of Islamic jurists say that mubah is
one of religious provisions. On the other hand, Mu’tezilite scholar
Abu’l-Qasim al-Balkhi el-Ka‘bi (d. 319/911) and
his supporters say that mubah is not a religious provision. On the other hand,
the issue of whether or not mubah is a religious provision still being
discussed recently in the context of the public authority's limitation of
mubah. As a matter of fact, in the last period of the
Ottoman Empire, Mansurizada Said (1864-1923) wrote articles about “that mubah
is not one of the religious provision” in the context of public authority’s
limitation of mubah. Some of today’s Islamic lawyers justify this view of
Mansurizada. However, in our opinion, there is no direct relationship between
these two issues, namely, the fact that mubah is the religious provision and
the limitation of mubah by the public authority.
Islamic Law Mubah (Legal Freedom) Religious Provisions Limitation of Mubah Public Authority
İslâm hukuk
metodolojisinde hükmün tanımı ile
ilgili biri kaynağını, diğeri muhatabını esas alan iki temel yaklaşım vardır.
Kaynağını esas alan yaklaşıma göre hüküm Şâri’in hitabı, muhatabını esas alan
yaklaşıma göre ise hüküm Şâri’in hitabının sonucudur. Her iki yaklaşıma göre de
hükmün tanımında biri “talep/iktizâ”, diğeri “tahyîr/muhayyerlik” olmak üzere
iki temel kavram yer almaktadır. Hükmün tanımında yer alan “talep/iktizâ”
kavramı; farz/vacip, mendup, mekruh ve haram gibi şer’î hükümleri içermektedir.
“Tahyîr” ise mubah olan hükümleri ifade etmektedir. Klasik dönem İslâm hukuku metodolojisinde mubahın
mahiyetiyle ilgili; “teklîfî hüküm olup
olmaması”, “şer’î hüküm olup
olmaması”, “emredilmiş olup olmaması” ve “talep içerip içermemesi” gibi birçok
konu tartışılmıştır. Hiç şüphesiz bu konulardan en önemlisi, “mubahın şer’î hüküm olup
olmaması” hakkında cumhur ile Mu’tezilî âlimler arasında geçen tartışmadır. Cumhur,
mubahın teklîfî/şer’î hükümlerden biri olduğunu söylemektedir. Buna mukabil Mu’tezilî âlimlerden Abu’l-Kasim al-Belhî el-Kâ‘bî (öl. 319/911) ve onun taraftarları ise mubahın şer‘î bir hüküm olmadığını söylemektedirler. Diğer taraftan Mubahın şer’î hüküm olup
olmaması meselesi, “kamu otoritesinin mubahı/cevazı sınırlandırma
yetkisi” bağlamında son dönemlerde de tartışılmaya devam etmektedir. Nitekim
Osmanlı’nın son dönemlerinde Mansurizâde Said (1864-1923), kamu otoritesinin
mubahı sınırlandırması bağlamında “cevazın
ahkâm-ı şer’iyyeden olmadığına dair” makaleler yazmıştır. Günümüz İslâm
hukukçularından bazıları da Mansurizâde’nin görüşünü haklı bulmaktadır. Ancak
kanaatimizce bu iki konu, yani mubahın şer’î hüküm olması ile mubahın kamu
otoritesi tarafından sınırlandırılması arasında doğrudan bir ilişki
bulunmamaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | RESEARCH ARTICLES |
Authors | |
Publication Date | June 15, 2020 |
Submission Date | March 2, 2020 |
Acceptance Date | May 5, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 |
Şırnak Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.