The history of emotions has started to become an important discipline since the 1960s. According to the history of emotions, it is an important explanation variable in the social context in the context of the emotions of people and society. People and societies may be mobilized in the context of certain thematic feelings. In this study, the emotions of the masses, who are mobilized due to emotions and polarized around the authority of Leader, have been the subject of examination in developing countries. According to Max Weber, who places social action on the basis of the rationalization of societies, one of the parts of social action is affect or emotions. In this context, emotions, in the Weberian sense, are one of the important elements that mobilize individuals or masses in society. In this context, in this study, three emotions were identified as the emotions that mobilize the masses in developing countries; lost feelings, a sense of anxiety, and a sense of well-being. In the context of the study, the conditions that create these feelings were also analyzed. Accordingly, in developing countries, urbanization, the development of commerce and the centralized state structure have increased the demand for the authority of Leader in these societies. Another type of authority, the authority of the Father, addresses the more rural population and establishes an authority over the Past and Present, while the authority of Leader establishes its authority over the Past, Present and Future. The aim of this study is to reorganize the political institution in developing countries and to examine the decline of the authority of the Father as a political authority and the rise of the authority of Leader in these countries. The importance of the study is to analyze the importance of politics, political institutions and political authority in developing countries in the context of the emotions of the masses. The scope of the study is to deal with the transformation dynamics of developing countries and the types of authority that have become reality here. The claim of the study is that in the context of the modernization processes that emerged as a result of the economic, political and demographic transformation process in developing countries, the authority types that people attribute legitimacy to by becoming autonomous from the structure of the traditions have transformed from the traditional authority of the Father to the authority of Leader. This also coincides with a political modernization. In these countries, people ascribed new legitimacy to the authority of Leader who determined their future without forgetting their traditions. The authority of Leader is not new like the authority of the Father, but with the importance it has gained today, it has gained a leading position in the hierarchy of authority types.
Authority The Authority of Leader The Authority of The Father Developing Countries Politics The History of Emotions
Duygular tarihi 1960’lardan itibaren önemli bir disiplin haline gelmeye başlamıştır. Duygular tarihine göre duygular, insan ve toplumsal bağlamda önemli bir açıklama değişkenidir. İnsanlar ve toplumlar belirli bazı tematik duygular bağlamında mobilize olabilir. Bu çalışmada, gelişmekte olan ülkelerde duygulara bağlı olarak mobilize olup otorite tiplerinden reis otoritesi etrafında polarize olan kitlelerin duyguları inceleme konusu olmuştur. Toplumların rasyonelleşmesinin temeline toplumsal eylemi yerleştiren Max Weber’e göre toplumsal eylemin parçalarından birisi duygulanım veya duygulardır. Bu bağlamda duygular, Weberyan anlamda, toplum içerisinde birey veya kitleleri mobilize eden önemli unsurlardan birisidir. Bu bağlamda bu çalışmada, gelişmekte olan ülkelerde kitleleri mobilize eden duygular olarak üç duygu tespit edilmiştir; kayıp duygular, endişe duygusu ve refah duygusu. Çalışmanın bağlamı içerisinde bu duyguları oluşturan koşullar da analiz konusu yapılmıştır. Buna göre gelişmekte olan ülkelerde, kentlileşme, ticaretin gelişimi ve merkezi devlet yapısı bu toplumlarda, reis otoritesine talebi arttırmıştır. Bir başka otorite tipi olan baba otoritesi, daha kırsal nüfusa hitap edip Geçmiş ve Şimdi üzerinden bir otorite tesis ederken reis otoritesi, Geçmiş, Şimdi ve Gelecek üzerinden otoritesini kurmaktadır. Bu çalışmada amaç, gelişmekte olan ülkelerde siyaset kurumunun yeniden organize olması ve bu ülkelerde bir siyasal otorite olarak baba otoritesinin düşüşü ve reis otoritesinin yükselişinin incelenmesidir. Çalışmanın önemi, gelişmekte olan ülkelerde siyaset, siyaset kurumu ve siyasal otoritenin öneminin kitlelerin duyguları bağlamında analiz edilmesidir. Çalışmanın kapsamı, gelişmekte olan ülkeler ve burada gerçeklik kazanan otorite tiplerinin dönüşüm dinamiklerinin ele alınmasıdır. Çalışmanın iddiası, gelişmekte olan ülkelerde, ekonomik, politik ve demografik dönüşüm sürecinin sonucu ortaya çıkan modernleşme süreçleri bağlamında insanların geleneklerin yapısından özerkleşerek meşruiyet atfettiği otorite tiplerinin geleneksel baba otoritesinden reis otoritesine dönüştüğü iddiasıdır. Bu aynı zamanda siyasal bir modernleşmeye denk gelmektedir. Bu ülkelerde insanlar, geleneklerini unutmadan kendisine gelecek tayin eden reis otoritesine yeni meşruiyet atfetmiştir. Reis otoritesi de baba otoritesi gibi yeni değildir ancak bugün kazandığı önem ile otorite tipleri hiyerarşisinde kendisine lider bir konum elde etmiştir.
Otorite Reis Otoritesi Baba Otoritesi Gelişmekte Olan Ülkeler Siyaset Duygular Tarihi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyaset Bilimi (Diğer) |
Bölüm | SOSYAL VE BEŞERİ BİLİMLER |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 21 Temmuz 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 29 Temmuz 2024 |
Gönderilme Tarihi | 29 Mart 2024 |
Kabul Tarihi | 21 Haziran 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |