Suyun temini, tarihin ilk dönemlerinden günümüze kadar insanların gidermek zorunda kaldığı sorunların önceliğini taşımıştır. Orta Asya’da Türkler tarafından oldukça suya önem verilmiş ve su kutsal sayılmıştır. Su kelimesi Kül-Tigin, Bilge Kağan ve Tonyukuk yazıtlarında geçmekte olup, yazıtların haricinde Yer-Sub'ın Orta Asya’da Türkler tarafından kutsal kabul edildiği bilinmektedir. Tarihte medeniyetler suyun taşınması amacıyla su kemerleri, su yolları, suyun biriktirilmesi için havuzlar ve sarnıçlar, suyun dağıtılması için maksemler, içmek amacıyla çeşmeler, sebiller, selsebiller, gibi su yapıları inşa etmişlerdir. Su yapılarının içerisinde özellikle sarnıcın, yağmur ve kar suların bir yerde toplanarak kullanılması açısından su ile ilgili olan diğer yapılardan farklı bir işleve sahip olduğu görülür. Konuya ilişkin yapılan çalışmalar incelendiğinde genel olarak su sarnıçlarının her dönemde hemen hemen benzer planlarda ve malzemeyle yapıldıkları görülmektedir. Eski Isparta-Burdur karayolu yakınında bulunan tek su sarnıcı ise civarda mukim bir vatandaşın haber vermesi ile tespit edilmiştir. Söz konusu yapı günümüze kadar gelebilen civardaki tek sarnıç örneğini olmaktadır. Bu sarnıç araştırmacıların dikkatini çekmemiş ve araştırmacılar tarafından görülmemiş olmalı ki hakkında herhangi bir kayda ve bilgiye rastlanılmamıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | SOSYAL VE BEŞERİ BİLİMLER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 22 Kasım 2020 |
Gönderilme Tarihi | 15 Haziran 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |