Araştırmada temel amaç, II. Dünya Savaşı’ndan sonra düzenlenen ilk büyük fuar olarak kabul edilen ve Türkiye’nin de katıldığı Brüksel Dünya Fuarında (Expo 58, 17 Nisan‐19 Ekim 1958) sergilenmek amacıyla götürülen eski eserleri Türk ve Türkiye imajı açısından irdelemektir. Türkiye’nin dört yıl öncesinden davet edilerek hazırlanmaya başladığı Brüksel fuarında ilk olarak dikkat çekici bir sergi pavyonu inşa edildi, ülkenin önemli mimarlarının katılımı sağlandı, ülkeyi tanıtıcı bir film çekildi ve Bedri Rahmi Eyüboğlu da mozaik duvar çalışması ile fuar büyük ödülünü kazandı. Öte yandan fuarda sergilenmek üzere modern sanat eserlerinden ziyade daha çok geleneksel sanatlardan örneklerin seçilmesi kimi çevrelerce eleştiri konusu yapıldı. Ayrıca fuar sırasında sergilenmek üzere Topkapı Sarayı ve Türk ve İslam Eserleri Müzesinden eski çağlardaki Türk yaşam tarzını temsil eden koleksiyonlardan eserlerin seçilmesi de bir diğer eleştiri konusunu oluşturdu. Türk evi ve Türk kahvehanesi tarzında inşa edilen sergi pavyonunda, İstanbul Arkeoloji Müzesinden seçilen değerli eserler sergilenerek Türkiye’nin medeniyetlerin kesişme noktası olduğu gösterilmeye çalışıldı. Diğer yandan ülkenin teknik altyapısının ithal olduğuna ve daha çok geçmişe sığınıp halıların, nakışların, el sanatlarının ve paha biçilemeyen ama nesli tükenmiş değerlerin üzerinde durulmasına yönelik eleştiriler yapıldı. Çalışmanın kaynaklarını temel olarak Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı Cumhuriyet Arşivi Belgeleri, Dışişleri Bakanlığı Türk Diplomatik Arşivi ve dönemin süreli yayınları oluşturdu.
The main purpose of the research was to examine the ancient monuments which were brought to be exhibited at the Brussels World Fair (Expo 58, 17 April‐19 October 1958) accepted as the first big fair organised after the World War Two and Türkiye also participated in with regards to the image of Turkish and Türkiye. In the Brussels fair that Türkiye was invited four years before and prepared for, first, a remarkable exhibition pavilion was constructed, the participation of the important architects of the country was ensured, an introductory movie was shot about the country, and Bedri Rahmi Eyüboğlu also won the grand prize of the fair with his mosaic mural. In other respects, selecting samples of traditional artworks rather than pieces of modern art more to be exhibited in the fair became the target in some groups. Another issue of criticism was selecting also the works from the collections representing the Turkish lifestyle in the old ages from Topkapı Palace and the Turkish and Islamic Art Museum that would be exhibited during the fair. In the exhibition pavilion, built in the style of a Turkish house and Turkish coffee house, valuable antiquities selected from Istanbul Archaeological Museum were exhibited to show that Türkiye is the crossroads of civilisations. On the other hand, it was criticised that the country’s technical infrastructure was imported and carpets, embroidery, handicrafts, and priceless but extinct values were emphasised by resorting to the past more. The sources of the study were basically the Republic Archive Documents of the Directorate of State Archives of the Presidency, Turkish Diplomatic Archive of the Foreign Affairs, and periodicals of the period.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türkiye Cumhuriyeti Tarihi |
Bölüm | SOSYAL VE BEŞERİ BİLİMLER |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 26 Ekim 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 29 Ekim 2023 |
Gönderilme Tarihi | 1 Ekim 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 7 Sayı: Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılı Özel Sayısı |