According to International Labour Organization’s (ILO) definition, which reflects the wide range of practices that are found worldwide, Social Dialogue includes all types of negotiation, consultation or information sharing among representatives of governments, employers and workers or between those of employers and workers on issues of common interest relating to economic and social policy. Social dialogue’s social security dimension includes having a voice of workers, employers and others social partners on the creation, management and supervision of social security policies. Social dialogue’s importance is emphasized with various ILO Agreements including Social Security (Minimum Standards) Convention, 1952 (No. 102) which is also signed by Turkey. Social dialogue’s importance is also emphasized by International Social Security Association (ISSA), which is the most effective institution in the social security area and European Union (EU) institutions. Social dialogue mechanism is a serious and innovative alternative both in the general level of social security and tackling unregistered employment area. In the EU countries, social dialogue mechanisms have been established from the beginning of 21 century and they are still active at the present time including tackling undeclared work area. When the social dialogue mechanism is accepted as a tool and used actively, it creates the possibility of steady labour markets and social security systems based on consensus and it also enables healthier decisions.In this study, some good examples in the EU countries has been analysed. Additionally, “Gentlemen’s Agreement” model in Germany and “Determining Social Security Premium Thresholds in the Construction Sector through Social Dialogue” model in Bulgaria have been examined as special social dialogue mechanisms. It is concluded that especially the sectors like textile, manufacturing and construction in which undeclared work is common, good social dialogue examples and initiatives in the EU Countries are serious alternatives and in this regard some suggestions have been made
Dünyadaki geniş uygulama alanından hareketle geliştirilen Uluslararası
Çalışma Örgütü’nün (International Labour Organization- ILO) tanımına
göre, Sosyal Diyalog, ekonomi politikası ve sosyal politika alanında
hükümet, işçi ve işveren temsilcileri arasında her türlü pazarlık, danışma
ya da bilgi paylaşmayı içermektedir. Sosyal Diyaloğun sosyal güvenlik
boyutu ise sosyal güvenlik politikalarının üretilmesinde, yönetiminde
ve denetiminde işçi, işveren ve diğer sosyal tarafların söz sahibi olmasını
içermektedir. Bu ilkenin önemi, ülkemizin de taraf olduğu 1952 tarihli
102 sayılı ILO Sosyal Güvenlikte Minimum Standartlar Anlaşması
başta olmak üzere çeşitli ILO anlaşmaları vasıtasıyla vurgulanmıştır.
Ayrıca uluslararası alanda sosyal güvenlik bağlamında en etkin kuruluş
olan Uluslararası Sosyal Güvenlik Teşkilatı’nın (International Social
Security Association -ISSA) yanısıra Avrupa Birliği (AB) kurumları da
sosyal diyaloğa özel bir önem atfetmektedir.
Sosyal diyalog mekanizması genel olarak tüm sosyal güvenlik alanında,
özel olarak ise kayıt dışı istihdamla mücadele ele alınabilecek son
derece ciddi ve yenilikçi bir alternatiftir. Bu konuda AB ülkeleri incelendiğinde
etkin olarak işleyen sosyal diyalog mekanizmaların 20. yüzyılın
başından itibaren kurulmaya başlandığı ve günümüz koşullarında
da etkin olarak işlemeye devam etmekte olduğu; bu çabaların kayıt dışı
istihdamla mücadeleyi de oldukça yoğun bir biçimde içerdiği dikkat
çekmektedir. Sosyal diyalog mekanizması bir araç olarak kabul edildiğinde
ve aktif olarak işletildiğinde işçi- işveren, devlet diğer tüm tarafların üzerinde anlaştığı sağlam bir işgücü piyasası ve sosyal güvenliksistemi oluşturulabilmekte ve daha sağlıklı kararlar alınabilmektedir.
Çalışmada, AB’de kayıt dışı istihdamla mücadelede sıkça başvurulan
sosyal diyalog mekanizmalarına dair bazı iyi uygulama örnekleri ele
alınmıştır. Ayrıca özel sosyal diyalog mekanizması uygulamaları olarak
Almanya’daki “Centilmenlik Anlaşması” ve Bulgaristan’da hayata
geçirilen “Sosyal Diyalogla Belirlenen İnşaat Sektöründe Prim Eşikleri
Uygulaması” na yer verilmiştir. Özellikle tekstil, imalat veya inşaat
gibi kayıt dışı istihdamın yoğun olduğu sektörlerde sorunun çözümü
açısından AB’deki iyi uygulamalarına benzer sektörel sosyal diyalog
girişimlerinin ciddi bir alternatif olduğu sonucuna ulaşılmış ve bu bağlamda
bazı öneriler yapılmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | November 12, 2015 |
Published in Issue | Year 2015 Sayı: 8 |