Unutma belleğin canlı ve dinamik gücü, anı ise sadece ürünüdür. Bu nedenle unutma kültürünün paradokslarının çok iyi araştırılması gerekir. Bireyin toplumun ötekisi olmayı tercih ederek unutmaya sığınması, bireysel olduğu kadar siyasi, sosyal, dinî, tarihî gibi pek çok şartları da beraberinde getirir. Unutma, unutturma, zorlama, baskılama, sindirme gibi egemen gücün politikaları bireyleri ‘alzheimer kurbanları’na dönüştürerek milli kimlik şuuru, tarih bilinci ve kültürel değerleri yok eder. Bu nedenle farklı disiplinler, son yıllarda toplumların yok olma tehlikesine karşı bellek çalışmalarına ağırlık vermektedir. Bireylerin ve toplumların varlıklarını sürdürebilmesi için belleğe ihtiyaç vardır. Özellikle tarih ve geçmişle bağ kurmak, nesiller arasındaki kültürel aktarımı kolaylaştırmak belleğin en önemli görevlerinden biridir. Belleğin hatırlama üzerine kurulu bu görevi toplumsal etkiye nasıl açıksa unutmak da en az hatırlamak kadar bu etkiye açıktır. Toplumların daha az hatırladığı ve zamanın çizgisine yenik düşmek zorunda kaldığı modern dönemde sosyal/kültürel amnezi bireylerin köksüz, bağsız ve geçmişini bastırarak unutmayı tercih etmelerine neden olmuştur. Kültürel amnezi dış hasar veya travmanın neden olduğu, bir toplumun köklerini, kültürünü ve kimliğiyle olan bağını unutturmaya zorlayan bir tür hastalıktır. Bir zamanlar bir bütün olarak bir topluluk tarafından benimsenen ancak şimdi unutulan ve yerini farklı ideallere bırakan bu süreç, nesiller arasındaki bağı koparıp bambaşka bir topluma dönüşmeyi beraberinde getirir. Ömer Seyfettin’in Bahar ve Kelebekler hikâyesi birbirinden tamamen kopuk iki neslin çatışması üzerine kuruludur. Hikâyede yaklaşık üç kuşağa tanıklık etmiş büyük nine ve onun torununun torunu olan genç kız, eski ve yeni Türk kadınını sembolik düzlemde temsil ederek her iki neslin birbirinden tamamen kopuk ve yabancı olduğu gerçeğini ortaya koymaktadırlar. Çalışmada her iki nesil üzerinden hatırlama ve unutma kültürünün etkisi tartışılacaktır.
Forgetting is the living and dynamic power of memory, and memory is only its product. For this reason, the paradoxes of the culture of forgetting should be investigated very well. The individual's taking refuge in forgetting by choosing to be the other of the society brings together many conditions such as political, social, religious and historical as well as individual. Policies of the sovereign power such as forgetting, forcing, suppressing and intimidating destroy national identity consciousness, historical consciousness and cultural values by transforming individuals into “alzheimer's victims”. For this reason, different disciplines have been focusing on memory studies against the danger of extinction of societies in recent years. Individuals and societies need memory in order to survive. One of the most important tasks of memory is to connect with history and the past, to facilitate cultural transfer between generations. Just as this task of memory, which is based on remembering, is open to social influence, forgetting is as open to this effect as remembering. In the modern era, where societies remember less and have to succumb to the line of time, social/cultural amnesia has caused individuals to prefer to forget their past by suppressing them. Cultural amnesia is a type of illness caused by external damage or trauma, forcing a society to forget its roots, its culture, and its connection to its identity. This process, which was once adopted by a community as a whole, but is now forgotten and replaced by different ideals, brings about breaking the bond between generations and transforming into a completely different society. Ömer Seyfettin’s story Bahar ve Kelebekler is based on the conflict of two completely disconnected generations. In the story, the great-grandmother, who has witnessed three generations, and her great-grandchild, the young girl, represent the old and the new Turkish women on a symbolic plane, revealing the fact that both generations are completely disconnected and foreign from each other. In the study, the effect of remembering and forgetting culture over both generations will be discussed.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Creative Arts and Writing |
Journal Section | EDEBİYAT / ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2021 |
Submission Date | October 12, 2021 |
Acceptance Date | November 12, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 6 Issue: 3 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.