Abstract
Today, it is known that each discipline uses a unique method. On the other hand, it is quite common to think that interdisciplinary interaction gives researchers different perspectives. In general, it is a well-known fact that there is an effort to understand and explain human beings on the basis of many disciplines. In this direction, the human being, which is the common material of many disciplines, draws attention as a basic element in the center of literary science. Therefore, it is seen that the deep meanings in their structures are brought to light by applying different analysis methods as a result of the interdisciplinary approaches developed. One of the interdisciplinary analysis methods that gives visibility to the fact that literary products are suitable for different reading styles is "archetypal symbolism", which Carl Gustav Jung based on analytical psychology theory. Archetypal symbolism as a remarkable approach in literary science; It is a psychology-based text analysis method that basically investigates the common behaviors of human beings, determines the similar thought patterns of nations, sees literary products as expressions of archetypal symbols and analyzes their symbolic structure. According to the archetypal symbolism, the archetypal structures, which are hidden within the body of the work, help the work to be deciphered and the deep structures in the background to come to light. Archetypes, which are expressed as "main example", "first model", "prototype" in terms of meaning, are essentially the basic building blocks that make up the common culture of human beings. Therefore, archetypes are the most concrete expression of the organic bond established between primitive man and modern man. For this reason, identifying and analyzing archetypes is of great importance in terms of determining the common thought patterns of humanity. Within the scope of this study, Murathan Mungan's Geyikler Lanetler (1992), which is predicted to contain a wide range of material in terms of archetypal symbolism, was examined in the light of this information.
Öz
Günümüzde her disiplinin kendine özgü bir yöntem kullandığı bilinmektedir. Diğer taraftan disiplinlerarası etkileşimin araştırmacılara daha farklı bakış açıları kazandırdığı düşüncesi de oldukça yaygındır. Genel itibariyle birçok disiplinin temelinde insanı anlama ve anlatma çabasının olduğu da bilinen bir gerçektir. Bu doğrultuda birçok disiplinin ortak malzemesini oluşturan insan, edebiyat biliminin de merkezinde yer alan temel bir unsur olarak dikkat çekmektedir. Dolayısıyla birer toplum kurgusu özelliği gösteren edebi eserlerin geliştirilen disiplinlerarası yaklaşımlar neticesinde farklı çözümleme yöntemlerine tabii tutularak yapılarındaki derin anlamların gün ışığına çıkarıldığı görülmektedir. Edebi ürünlerin farklı okuma biçimlerine elverişli olduğu gerçeğine görünürlük kazandıran disiplinlerarası analiz yöntemlerinden biri de Carl Gustav Jung’un analitik psikoloji kuramına dayandırarak temellendirdiği “arketipsel sembolizm”dir. Edebiyat biliminde dikkat çeken bir yaklaşım olarak arketipsel sembolizm; temelde insanoğlunun ortak davranışlarını araştıran, milletlerin benzer düşünce kalıplarını belirleyen, edebiyat ürünlerini arketipsel sembollerin birer ifadesi olarak gören ve onların sembolik yapısını çözümleyen psikoloji kökenli bir metin çözümleme yöntemidir. Arketipsel sembolizme göre eserin bünyesinde örtük halde konumlanan arketipsel yapılar, eserin şifrelerinin çözülmesine ve arka planda kalan derin yapıların gün yüzüne çıkmasına yardımcı olmaktadır. Anlam olarak “ana örnek”, “ilk model”, “prototip” şeklinde ifade edilen arketipler, esas itibariyle insanoğlunun ortak kültürünü oluşturan temel yapı taşlarıdır. Dolayısıyla arketipler, ilkel insan ile modern insan arasında kurulan organik bağın da en somut ifadesidir. Bu nedenle arketiplerin tespit edilerek çözümlenmesi insanlığın ortak düşünce kalıplarının belirlenmesi açısından büyük önem arz etmektedir. Bu çalışma kapsamında da arketipsel sembolizm açısından geniş bir malzeme barındırdığı öngörülen Murathan Mungan’ın Geyikler Lanetler (1992) adlı tiyatro eseri bu bilgiler ışığında incelemeye tabii tutulmuştur.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Modern Turkish Literature in Turkiye Field |
Journal Section | EDEBİYAT / ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
Authors | |
Publication Date | August 29, 2024 |
Submission Date | May 17, 2024 |
Acceptance Date | June 23, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 9 Issue: 2 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.