The expansion of the feminist movement so as to include the oppression of nature and animals has led to the rise of ecofeminist theory. Rooted in feminism, sociology, and ecology, ecofeminism asserts that discrimination based on race, class, or gender parallels the oppression of nature and animals. This framework views all forms of oppression as part of a sexist-naturalist discourse. Analyzing this language, which devalues women, nature, and animals, can raise social awareness and contribute to societal transformation. This study aims to examine the connection between women and nature in the animated film Moana (2016a) and analyze how these ecofeminist elements are transformed in its Turkish version. How ecofeminism is depicted in the film Moana (2016a) and how ecofeminist elements are rendered in its Turkish translation are questioned with a descriptive analysis. The film presents a strong female protagonist, the image of Mother Nature, a male character demeaning women, nature, and animals, and a sexist language that renders women invisible. The analysis focuses on the translation decisions made using Lucia Molina and Amparo Hurtado Albir's (2002) translation techniques. The study shows that in its Turkish version, ecofeminist elements are conveyed through various techniques like the use of established equivalent, particularization and linguistic amplification which result in transformations and/or preservation of the ecofeminist perspective. These techniques reflect the challenges of maintaining the ecofeminist perspective in cross-cultural circulation.
ecofeminism feminist translation translation techniques gender and nature in translation Molina and Albir
Feminist hareketin kadın üzerinde kurulan tahakkümün yanı sıra doğaya ve hayvana yönelik baskıcı tutumu da kapsayacak şekilde genişlemesi ekofeminist kuramı ortaya çıkarmıştır. Köklerini feminizm, sosyoloji ve ekolojiden alan ekofeminist anlayışa göre ırk, sınıf ya da cinsiyetten doğan ayrımcılık ile doğaya ve hayvana uygulanan tahakkümcü anlayış ortak paydada buluşur. Bu bakış açısı tüm tahakküm türlerini cinsiyetçi-doğa karşıtı söylemin bir parçası olarak görür. Kadın, doğa ve hayvanları aşağı gören bu dil kullanımının ekofeminist kuram aracılığıyla çözümlenmesinin toplumsal bir farkındalık yaratarak toplumların dönüşümüne katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Bu noktadan hareketle ortaya çıkan bu çalışmanın amacı, bir animasyon filmi olan Moana’da (2016a) kadın ve doğa arasında yakınlık kuran öğeleri ve bu öğelerin filmin Türkçe versiyonunda nasıl aktarıldığını incelemektir. Yapılan inceleme neticesinde Moana’nın (2016a) güçlü kadın karakter, doğa ana imgesi, kadına, doğaya ve hayvana yönelik aşağılayıcı tutum sergileyen erkek karakter, kadını görünmez kılan geleneksel cinsiyetçi dil kullanımı ile örülü bir film olduğu görülmüştür. Ekofeminist bir bakış açısıyla okunabilecek bu örneklerin Türkçeye aktarımında çevirmen kararları Lucia Molina ve Amparo Hurtado Albir (2002) tarafından derlenen çeviri teknikleri aracılığıyla ele alınmıştır. Çalışmanın sonucunda, incelenen ekofeminist öğelerin Türkçeye yerleşmiş eşdeğer, özelleştirme, dilbilimsel genişletme gibi çeşitli çeviri teknikleri kullanılarak aktarıldığı görülmüştür. Kullanılan bu teknikler, özgün metindeki ekofeminist yaklaşımın kültürlerarası aktarımda yansıtılmasındaki zorluğu gözler önüne serer.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Translation and Interpretation Studies |
Journal Section | ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
Authors | |
Early Pub Date | March 23, 2025 |
Publication Date | March 25, 2025 |
Submission Date | December 14, 2024 |
Acceptance Date | March 3, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Issue: Çeviribilim Özel Sayısı II |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.