Bu çalışma, Candice Carty-Williams'ın 2019 tarihli romanı Queenie'yi kesişimsellik merceğinden inceleyerek, göçmen kadın bedenlerinin temsiline ve geçişken yapısına odaklanmayı amaçlamaktadır. Roman, göçmen bedenini kimlik, ırk ve cinsiyet arasındaki sınırların bulanıklaştığı kültürel bir kesişim alanı olarak vurgulamaktadır. Jamaikalı-İngiliz bir kadın olan Queenie, diasporik miras ile çağdaş İngiliz toplumu arasındaki gerginlikleri temsil ederek, göçmen kültürünün hem yaşanmış hem de materyal bir deneyim olarak nasıl var olduğunu göstermektedir. Bu çalışma, göçmen bedenlerin bu ikilikleri nasıl müzakere ettiğini, kültürel gelenekler ve yeni ortamlar arasında nasıl köprü görevi gördüğünü araştırmaktadır. Kesişimsel bir çerçeve aracılığıyla, Queenie'nin bedeninin kültürel geçirgenliğin bir metaforu haline geldiği, ırkçılık, cinsiyetçilik ve toplumsal beklentiler gibi dış güçlerin içselleştirilmiş kimlik mücadeleleriyle etkileşime girme yollarını yakaladığı savunulmaktadır. Dahası, roman göçmen deneyiminin yalnızca bireylerin hayatlarını değil aynı zamanda yerli nüfusun algılarını da nasıl yeniden şekillendirdiğini ve kültürel dönüşümü nasıl teşvik ettiğini göstermektedir. Roman, göçmen bedenini hem savunmasız hem de dirençli olarak sunarak, kültürel müzakerenin fiziksel ve duygusal bedellerine ışık tutmaktadır. Sonuç olarak Queenie, göçmen kültürünün yalnızca bir anlatı değil, aynı zamanda çok kültürlü toplumların ve diaspora kimliğinin çok eklemli dinamiklerini yansıtan toplumsal ve somut bir olgu olduğunu göstermektedir.
This study aims to examine Candice Carty-Williams’ 2019 novel Queenie through the lens of intersectionality, focusing on the representation of immigrant female bodies and their porous nature. The novel depicts the immigrant body as a site of cultural intersection, where the boundaries between identity, race, and gender blur. Queenie, as a Jamaican-British woman, embodies the tensions between diasporic heritage and contemporary British society, displaying how immigrant culture exists as both a lived and material experience. This study explores how immigrant bodies negotiate these dualities, serving as bridges between cultural traditions and new environments. Through an intersectional framework, it is argued that Queenie’s body becomes a metaphor for cultural permeability, capturing the ways in which external forces like racism, sexism, and societal expectations interact with internalized identity struggles. Moreover, the novel demonstrates how the immigrant experience reshapes not only the lives of individuals but also the perceptions of the native population, fostering cultural transformation. By presenting the immigrant body as both vulnerable and resilient, the novel sheds light on the physical and emotional tolls of cultural negotiation. Ultimately, Queenie illustrates how immigrant culture is not only a narrative but a social and embodied phenomenon, reflecting the complex dynamics of multicultural societies and diasporic identity.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | World Languages, Literature and Culture (Other) |
Journal Section | EDEBİYAT / ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
Authors | |
Early Pub Date | April 30, 2025 |
Publication Date | April 30, 2025 |
Submission Date | January 13, 2025 |
Acceptance Date | April 25, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 10 Issue: 1 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.