Today, many factors such as digital technologies and the internet environment, intense migration mobility, wars, increasing and facilitating transportation opportunities, internationalization in the business world, and higher education have accelerated intercultural interaction and, in this context, the importance of intercultural sensitivity has increased in ensuring social peace and welfare. Intercultural sensitivity needs to be developed in daily life relationships, education systems where different cultures coexist, and professions working with different cultures. Considering that social work is a profession based on humanism, human rights, equality, solidarity, and assistance, the intercultural sensitivity of professionals and future social workers is expected to be developed. In this context, social work education is important. Learning and experiencing intercultural interaction effectively improves sensitivity in the theoretical and practical courses of the students. This study aims to examine the intercultural communication sensitivity levels of Ondokuz Mayıs University Faculty of Health Sciences Department of Social Work students. The Intercultural Sensitivity Scale developed by Chen and Starosta (2000) and adapted to Turkish by Üstün (2011) was used in this study and carried out in a relational screening model. 190 students participated in the research. At the end of the study, it was found that the level of intercultural sensitivity of women was higher than that of men, the sensitivity of first and fourth-was grade students lower than other classes, and those who participated in the Erasmus program and those who had foreign friends were higher. As a result, it is thought that the experience of intercultural interaction in the classroom and field practices in undergraduate education increases intercultural sensitivity.
Günümüzde dijital teknolojiler ve internet ortamı, yoğun göç hareketliliği, yaşanan savaşlar, ulaşım olanaklarının artması ve kolaylaşması, iş dünyasında ve yükseköğretimde uluslararasılaşma gibi birçok faktör kültürlerarası etkileşimi hızlandırmış ve bu bağlamda toplumsal barışın ve refahın sağlanabilmesinde kültürlerarası duyarlılığın önemi artmıştır. Gündelik yaşam ilişkilerinde, farklı kültürlerin bir arada var olduğu eğitim sistemlerinde, farklı kültürlerle çalışılan mesleklerde kültürlerarası duyarlılığın gelişmiş olmasına ihtiyaç duyulur. Sosyal hizmetin hümanizm, insan hakları, eşitlik, dayanışma ve yardımlaşma temelinde bir meslek olduğu düşünüldüğünde profesyonellerin ve geleceğin sosyal hizmet uzmanlarının kültürlerarası duyarlılığının gelişmiş olması beklenir. Bu bağlamda sosyal hizmet eğitimi önem taşır. Öğrencilerin teorik ve uygulamaya yönelik derslerinde kültürlerarası etkileşimi öğrenmeleri ve deneyimlemeleri duyarlılığın geliştirilmesinde etkilidir. Bu çalışmanın amacı Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü öğrencilerinin kültürlerarası iletişim duyarlılık düzeylerini incelemektir. İlişkisel tarama modelinde yapılan bu çalışmada Chen ve Starosta (2000) tarafından geliştirilmiş ve Üstün (2011) tarafından Türkçeye uyarlanmış olan Kültürlerarası Duyarlılık Ölçeği kullanılmıştır. Araştırmaya 190 öğrenci katılmıştır. Çalışma sonunda kadınların kültürlerarası duyarlılık düzeylerinin erkeklerden daha yüksek olduğu, Birinci sınıfların ve dördüncü sınıfların duyarlılıklarının diğer sınıflardan düşük olduğu, Erasmus programına katılmış olanların ve yabancı uyruklu arkadaşı olanların duyarlılıklarının daha yüksek olduğu bulunmuştur. Sonuç olarak lisans eğitiminde sınıf ortamında ve saha uygulamalarında kültürlerarası etkileşimin deneyimlenmiş olmasının kültürlerarası duyarlılığı artırdığı düşünülmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 4 Issue: 1 |