Amaç: Bu araştırma hemşirelik lisans öğrencilerinin kültürlerarası duyarlılık ile premenstrual sendrom (PMS) arasındaki ilişkiyi belirlemek amacıyla yapılmıştır.
Yöntem: Bu araştırma 01 Haziran- 31 Ağustos 2021 tarihleri arasında bir hemşirelik fakültesinde kesitsel ve tanımlayıcı bir çalışma olarak yapılmıştır. Araştırmaya toplam 437 hemşirelik öğrencisi dahil edilmiştir. Araştırma verileri Tanımlayıcı Özellikler Formu, Premenstrual Sendrom Ölçeği, Kültürlerarası Duyarlılık Ölçeği ve Kültürel Özellikler Değerlendirme Formu kullanılarak elde edilmiştir.
Bulgular: Öğrencilerin yaş ortalaması 20,8±1,6’dır ve %30,4’ü 22-24 yaş aralığındadır. Öğrencilerin kendisinde PMS varlığı algısı %82,2 oranındadır. Öğrencilerin PMS'ye yönelik geleneksel yöntem kullanma durumu %47,6’dır. Öğrencilerden farklı kültürlerden insanlarla iletişime geçince mutlu olanlarda, farklı kültürden insanlarla iletişime geçmeye çekinmeyenlerde ve sadece kendi kültüründen insanlarla tanışmak istemeyenlerde kültürlerarası duyarlılık daha yüksek bulunmuştur. Üçüncü ve dördüncü sınıf öğrencilerde kültürlerarası duyarlılığı en yüksek olanlar şiddetli düzeyde PMS yaşayan öğrencilerdir. Üçüncü sınıf öğrencilerde kültürlerarası duyarlılık azaldıkça PMS semptomlarından uyku değişiklikleri ve şişkinlik artmaktadır. Dördüncü sınıf öğrencilerde kültürlerarası duyarlılık azaldıkça PMS semptomlarından anksiyete ve iştah değişiklikleri artmaktadır. Öğrencilerin toplamı için kültürlerarası duyarlılık azaldıkça PMS semptomlarından anksiyete, depresif düşünceler ve uyku değişiklikleri artmaktadır.
Sonuç: Bu çalışmada kültürlerarası duyarlılık ile PMS arasında ilişki bulunmuş, kültürlerarası duyarlılık azaldıkça PMS semptomlarından anksiyete, depresif düşünceler, iştah değişiklikleri, uyku değişiklikleri ve şişkinliğin şiddeti artmıştır. Bu nedenle kültürel etkileşim ortamı olan üniversitelerdeki öğrencilerin kültürlerarası duyarlılık düzeyleri ve etkileyen faktörlerin PMS yönetiminde göz önünde bulundurulması önerilir.
Objective: This study was conducted to determine the relationship between intercultural sensitivity and premenstrual syndrome (PMS) in female undergraduate nursing students.
Methods: This study was conducted as a cross-sectional and descriptive study in a nursing faculty between June 1 and August 31, 2021. A total of 437 female nursing students were included in the study. The data were obtained using the Descriptive Characteristics Form, Scale for Premenstrual Syndrome, Intercultural Sensitivity Scale, and Cultural Characteristics Assessment Form.
Results: The mean age of the students was 20.8±1.6 years and 30.4% were between 22-24 years old. The students' perception of the presence of PMS in themselves was 82.2%. Students' use of traditional methods for PMS was 47.6%. Intercultural sensitivity was found to be higher in students who were happy when communicating with people from different cultures, who did not hesitate to communicate with people from different cultures and who did not want to meet only people from their own culture. Among third and fourth year students, those with the highest intercultural sensitivity were those who experienced severe PMS. As intercultural sensitivity decreased in third year students, sleep changes and bloating increased among PMS symptoms. As intercultural sensitivity decreased in fourth year students, anxiety and appetite changes among PMS symptoms increased. For the students as a whole, as intercultural sensitivity decreased, PMS symptoms such as anxiety, depressive thoughts and sleep changes increased.
Conclusion: In this study, intercultural sensitivity was found to be associated with PMS, and the severity of PMS symptoms such as anxiety, depressive thoughts, appetite changes, sleep changes and bloating increased as intercultural sensitivity decreased. Therefore, it is recommended that the level of intercultural sensitivity and the factors affecting it should be taken into consideration in the management of PMS in female students in universities where there is an environment of cultural interaction.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Doğum ve Kadın Hastalıkları Hemşireliği |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 9 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 8 Aralık 2023 |
Kabul Tarihi | 6 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 33 Sayı: 4 |