Metin Erksan, sinema dünyasına yönetmen olarak adım attığı 1952 yılından itibaren, sansürle, yapımcılarla, meslektaşlarıyla, eleştirmenlerle, entelektüellerle (belki seyirci unsuru da eklenebilir) sürekli bir mücadele içinde olmuş, Türk sinemasının en tartışmalı karakterlerinden birisidir. Auteur kimliği ve tavrıyla, özellikle 1960 yılından itibaren, ürettiği filmlerle yeni anlatım biçimleri konuları ele almaya çalışan Erksan sinemasının, Gecelerin Ötesi (1960) ve Sevmek Zamanı (1965) ayrı tutulduğunda, üzerinde en çok durulan filmlerinin “mülkiyet üçlemesi” olarak bilinen Yılanların Öcü (1961), Susuz Yaz (1963) ve Kuyu (1968) olduğu söylenebilir. Erksan’ın bu filmlerinde sıklıkla ele alınan temalar; mülkiyet, sahiplenme, tutku vd; sıklıkla irdelenmiştir ama bu çalışmalarda öne çıkan yaklaşım diğer karakterlerin bakış açısından ana kadın karakterin yaşadıklarının yansıması şeklinde olmuştur. Bu çalışma, Fatma karakterinin, diğer yaklaşımların geçerliliğini sorgulamaksızın, hikâyenin başlangıcından itibaren hınç, öfke ve intikam duygusuyla hareket ettiğini, başına ne gelirse gelsin, ne kadar üzülüp acı çekse de doğru bildiği yoldan dönmeyerek boyun eğmediğini gösteren tecavüz/intikam filmleri olarak adlandırılan bir alt tür sinema örneği olarak da değerlendirilebileceğini göstermeye çalışacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 2 Eylül 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 56 |
Süleyman Demirel Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi