Uygulamada sıklıkla borca batık şirketlerin alacaklıların takibinden kurtulabilmek amacıyla farklı bir şirket adı ve çatısı altında faaliyetlerini sürdürdükleri görülmektedir. Borca batık şirketlerin ortakları yeni bir şirket kurmakta, yeni şirket borca batık şirketle aynı iş kolunda faaliyetini sürdürmekte ve hatta aynı müşteri çevresi ile ticaret yapmaktadır. Borçlu şirketlerin alacaklıları ise takip başlattıklarında borca batık, içi boş bir şirketle karşılaşmaktadırlar. Aynı alacaklılar yeni şirket aleyhine yapılan takiplerde ise her iki şirketin ayrı tüzel kişiliklerinin olduğu, bir tüzel kişinin borçlarından dolayı başka bir tüzel kişinin sorumlu tutulamayacağı savunması ile karşılaşmaktadırlar.
Böyle durumlarda genellikle ilk akla gelen muvazaa olmakla birlikte muvazaanın şartları her olayda gerçekleşmemektir. Bu nedenle pek çok olayda tüzel kişilik perdesinin kaldırılması veya organik bağ teorilerine ihtiyaç duyulmaktadır.
In commercial
practice, it is often seen that the companies which are sunk in to debt, to
carry out their activities under the name of a different company, in order to
avoid the executive proceedings of creditors. For that purpose, the partners of
the debtor companies establish a new company, the new company continues to
operate in the same business line and also trade with even the same customer environment
as the debtor company. When the creditors of the debtor companies start an
executive proceeding, they encounter a company that has not any assets to
attach and sink in debt. Furthermore, during the proceedings against the new
company, creditors also face the defense that both companies have separate
legal entities and that no other legal entity can be held responsible for the
debts of one legal entity.
In such cases,
simulation comes to mind first. However, the conditions of the simulation are
not realized in all cases. For this reason, in many cases, “lifting the
corporate veil” theory is needed to be discussed.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law in Context |
Journal Section | ÖZEL HUKUK |
Authors | |
Publication Date | December 27, 2019 |
Acceptance Date | December 17, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 27 Issue: 3 |