Divorce due to de facto separation, which was first regulated in the Turkish Civil Code in 1988, is based on the principle that the matrimonial breakdown. If the conditions stipulated in the law are fulfilled, it is accepted that the marriage matrimonially breakdown and divorce is granted upon the request of one of the spouses. With the annulment of Article 166/IV of the Turkish Civil Code, which regulates divorce due to de facto separation, by the Constitutional Court on 22.2.2024, the need to make a new arrangement in the aforementioned provision has emerged. In its annulment decision, the Constitutional Court gave a term of nine months starting from publication of the decision in the Official Gazette to the Legislator to regulate the time condition stipulated in the provision in a way to allow the spouses to obtain a divorce decision within a reasonable time. In this article, firstly the annulment decision of the Constitutional Court is evaluated. After analysing the legal regulations in comparative law regarding divorce based on de facto separation, the issues arising in the doctrine and practice in Turkish law are discussed. Finally, taking into consideration the grounds for annulation stated in the decision of the Constitutional Court, a legal regulation on divorce based on de facto separation is proposed.
This article is not subject to Ethics Committee permission.
İlk defa 1988 yılında Türk Medeni Kanunu’nda düzenleme alanı bulan fiili ayrılık nedeniyle boşanma, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı esasına dayanmaktadır. Kanunda öngörülen koşulların gerçekleşmesi halinde evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin talebi halinde boşanmaya karar verilir. Fiili ayrılık nedeniyle boşanmanın düzenlendiği Türk Medeni Kanunu’nun 166/IV. maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından 22.2.2024 tarihinde iptal edilmesiyle birlikte anılan hükümde yeni bir düzenleme yapılması ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Anayasa Mahkemesi iptal kararında, hükümde öngörülen süre koşulunu, eşlerin makul bir sürede boşanma kararı elde etmelerine olanak tanıyacak şekilde düzenlemek üzere Yasama organına, kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz aylık bir süre vermiştir. Bu çalışmada öncelikle Anayasa Mahkemesi’nin söz konusu iptal kararı değerlendirilmiştir. Devamında fiili ayrılığa dayanan boşanmaya ilişkin karşılaştırmalı hukuktaki yasal düzenlemeler incelendikten sonra konuya ilişkin Türk hukukunda öğreti ve uygulamada ortaya çıkan meseleler üzerinde durulmuştur. Son olarak Anayasa Mahkemesi’nin kararında belirtilen iptal gerekçeleri de dikkate alınarak fiili ayrılığa dayanan boşanma hakkında yasal düzenleme önerisinde bulunulmuştur.
Bu makale Etik Kurul iznine tabi değildir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk (Diğer) |
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 12 Temmuz 2024 |
Gönderilme Tarihi | 10 Haziran 2024 |
Kabul Tarihi | 2 Temmuz 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 59 |