The foundation of the Arabic language consists of two main disciplines: nahw (syntax) and ṣarf (morphology). This study focuses on ism al-tafdīl, which falls under the field of ṣarf and corresponds to comparative and superlative adjectives in Turkish. Ism al-tafdīl is a noun or adjective that indicates one entity possessing a certain quality to a greater extent than others. It is typically used with "مِنْ", the definite article "اَلْ", or in a construct phrase (al-iḍāfah). However, as with other topics in ṣarf, ism al-tafdīl has exceptions, even when the standard conditions are met. One notable exception is the usage of ism al-tafdīl forms that do not convey a sense of superiority or comparison. This study examines these exceptional uses of ism al-tafdīl in the Qur'an and their translations in various exegeses. Specifically, the words "aḥabb", "aḥsan", "aḥaqq", "aṭhar", and "aqwam" are analyzed to identify translation errors. While there are previous academic studies on ism al-tafdīl in the Qur'an, this article distinguishes itself by focusing on its non-standard usages and the translation errors that arise from them. The study aims to contribute to a more accurate understanding of the Qur'an by providing examples from both classical and modern exegetical sources. In examining these five specific terms, the study finds that most translations, with a few exceptions, misinterpret these words, leading to potential misunderstandings. For instance, in Surah Hud (11:78), the word "aṭhar" has been interpreted by most exegetes not as a comparative term but as an indication of the physical and moral purity of Prophet Lot’s daughters. Elmalılı Hamdi Yazır translated it as "Here are my daughters; they are completely pure for you." However, many translators incorrectly rendered it as "Here are my daughters; they are purer for you," imposing a comparative meaning. Similar mistranslations occur with other instances of ism al-tafdīl. The study concludes that such errors stem from a literal approach to translation that overlooks exegetical sources and contextual meanings. In particular, some translations fail to consider how these words are interpreted in both classical and modern exegeses, leading to superficial renderings and misinterpretations. Therefore, this study highlights the importance of properly analyzing grammatical exceptions in Arabic to ensure more accurate interpretations of the Qur'an.
يُعدّ علم النحو والصرف أساس اللغة العربية، ويُصنَّف "اسم التفضيل" ضمن موضوعات علم الصرف، حيث يُعرف في اللغة التركية بصفات التفوّق. ويدلّ اسم التفضيل على اسم أو صفة تشير إلى أن صفةً معيّنةً في أحد الأشياء تفوق غيرها من حيث الشدة أو الكثرة، ويشيع استعماله مع "مِنْ" أو "ألْ" التعريف أو بالإضافة. إلا أن هناك بعض الاستثناءات في استعماله، كما هو الحال في غيره من مباحث الصرف، ومن بين هذه الاستثناءات ما يأتي بصيغة التفضيل لكنه لا يدلّ على التفاضل أو المقارنة. تتناول هذه الدراسة الاستعمالات الاستثنائية لاسم التفضيل في القرآن الكريم، مع تحليل ترجماتها في بعض المعاني التركية. وتحديدًا، تركز الدراسة على الكلمات: "أحبّ"، "أحسن"، "أحقّ"، "أطهر"، و"أقوم"، للكشف عن الأخطاء الواردة في الترجمات. ورغم وجود دراسات أكاديمية حول اسم التفضيل في القرآن، إلا أن هذه الدراسة تتميز بمعالجة استعمالاته غير التقليدية، فضلًا عن تحليل الأخطاء في ترجمته إلى اللغة التركية. وقد أظهرت النتائج أن معظم الترجمات، باستثناء بعضها القليل، تضمنت أخطاءً قد تؤدي إلى سوء الفهم. فعلى سبيل المثال، فسّر المفسرون كلمة "أطهر" في سورة هود (11:78) على أنها وصفٌ لطهارة بنات النبي لوط جسديًا ومعنويًا، دون دلالة على المقارنة. وقد ترجمها محمد حمدي يازير بقوله: "هؤلاء بناتي، هنّ لكم طاهرات". لكن بعض الترجمات الأخرى وقعت في خطأ تحميلها معنى التفضيل، فجاءت على النحو: "هؤلاء بناتي، هنّ أطهر لكم"، مما أدى إلى تحريف المعنى المقصود. وينطبق ذلك على غيرها من أمثلة اسم التفضيل. وتكشف الدراسة أن هذه الأخطاء تعود إلى الترجمة الحرفية دون مراعاة السياق التفسيري. لذا، تؤكد الدراسة على أهمية فهم الاستثناءات اللغوية في العربية لضمان ترجمة أكثر دقة وفهم أعمق للنص القرآني.
Arapçanın temelini cümle bilgisi olan nahiv ilmi ve kelime bilgisi olan sarf ilmi oluşturur. Çalışmada ele alınan ism-i tafdil, sarf ilmine ait bir konu olup, Türkçede üstünlük sıfatları olarak ifade edilir. İsm-i tafdil, bir varlıktaki bir özelliğin diğerlerinden daha fazla olduğunu ifade eden bir isim/sıfattır ve genellikle “مِنْ”, elif lâm (اَلْ) ve izafet ile kullanılır. Ancak, şartlar yerine gelse bile diğer sarf konularında olduğu gibi ism-i tafdilde de bazı istisnalar bulunur. Bu istisnalardan biri, ism-i tafdil kalıbında olduğu halde üstünlük veya karşılaştırma anlamı taşımayan kullanımlardır. Bu çalışma da, Kur’an’da geçen ism-i tafdil kalıplarının bu istisnai kullanımlarını ve bunların meallerdeki çevirilerini ele almaktadır. Özellikle “eḥabbu”, “aḥsenu”, “eḥaḳḳu”, “aṭheru” ve “aḳvemu” kelimeleri incelenerek, meallerdeki çeviri hataları tespit edilmiştir. Kur’an’da ism-i tafdil konusunu ele alan bazı akademik çalışmalar mevcuttur. Ancak bu makale, ism-i tafdilin klasik kalıplarının dışındaki kullanımlarını ele alması ve bunların Türkçeye çevirilerinde yapılan hataları analiz etmesi açısından benzerlerinden ayrılmaktadır. Çalışma, bu kelimelerin doğru çevirisine dair klasik ve modern tefsir kaynakları başta olmak üzere diğer ilmi veriler ışığında örnekler sunmayı ve böylece Kur’an’ın doğru çevirisine katkı sağlamayı amaçlamaktadır. İsm-i tafdilin Kur’an’da kendi babı dışındaki kullanımlarının zikredilen beş kelime özelinde ele alındığı bu makalede örnek olarak ele alınan mealler birkaç meal dışında çoğunlukla hatalı yaklaşımlar sergilemiş ve yanlış anlamalara sebep olabilecek ve okuyucunun zihninde birtakım istifhamlara neden olabilecek çeviriler yapmışlardır. Örneğin, Hûd Suresi 11/78’de geçen “aṭheru” kelimesi müfessirlerin çoğunluğu tarafından mukayese anlamı taşımadan Hz. Lût’un kızlarının hem bedenen hem de manen temiz olmaları şeklinde yorumlanmıştır. Elmalılı Hamdi Yazır da bunu “işte kızlarım, bunlar sizin için gayet temizdirler” şeklinde çevirmiştir. Ancak birçok meal müellifi, ism-i tafdil anlamı yükleyerek ayeti “işte kızlarım, bunlar sizin için daha temizdirler” şeklinde hatalı bir biçimde çevirmiştir. Benzer durumlar, diğer ism-i tafdil örneklerinde de görülmektedir. Çalışma, bu tür hataların, tefsir kaynakları ve ayetin bağlamı dikkate alınmadan literal çeviri yapılmasından kaynaklandığını ortaya koymaktadır. Özellikle bazı meallerde, kelimelerin klasik ve modern tefsirlerde nasıl yorumlandığı göz ardı edilerek yüzeysel çeviri yapıldığı görülmektedir. Bu da ayetlerin yanlış anlaşılmasına ve okuyucunun zihninde istifhamlar oluşmasına neden olmaktadır. Bu bağlamda çalışma, Arapçadaki dilbilgisel istisnaların doğru analiz edilmesinin, Kur’an’ın daha doğru yorumlanmasına büyük katkı sağlayacağını göstermektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Tafsir |
Journal Section | ARAŞTIRMA MAKALESİ |
Authors | |
Early Pub Date | April 27, 2025 |
Publication Date | April 30, 2025 |
Submission Date | February 7, 2025 |
Acceptance Date | April 7, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 9 Issue: 1 |