19. ve 20. Yüzyıl Osmanlı aydınının başlıca yazın konularından biri olan “medeniyet” kavramı, kendi içinde “kimlik” kavramını barındırırken, aynı zamanda Batı’dan gelen kavramların tümüyle bağlantılı olarak, devrin düşün hayatında oldukça önemli bir yerde durmaktadır. Osmanlı siyasal, ekonomik, sosyal ve basın-yayın hayatında önemli bir dönüm noktasını oluşturan II. Abdülhamit (1876-1909) döneminde de “medeniyet” tartışmalarının devam ettiği görülmektedir. Emperyalizmin Osmanlı İmparatorluğu’na yayılmasına karşıt olarak II. Abdülhamit, halifeliği daha da görünür kılıp, İslami kimliğini ön plana çıkartırken; bu politika, sansürün kuvvetle etkisinde olan basın-yayını da oldukça etkilemiştir. Basın-yayının kimlik inşası için bir araç haline geldiği/araçsallaştığı bu dönemde, “medeniyet” kavramı, Doğu ve Batı medeniyeti çatışmasına dönüştürülmüştür. Bu çatışma, neredeyse dünyanın iki ayrı kutbu olarak Doğu ve Batı medeniyetlerinin arasına keskin bir sınır çizilmesine, Doğu’nun “biz”, Batı’nın ise “öteki” olarak konumlandırılarak, basın-yayın aracılığıyla bir Batı medeniyeti ve Doğu medeniyeti inşa edilmesine yol açmıştır. Bu uygulama pratiklerini “medeniyetçilik” olarak tanımlamak mümkündür. İncelenen örneklerde, Osmanlı aydınının, “biz” olarak merkeze konumlandırdığı Doğu medeniyetine karşı “öteki” olarak konumlandırdığı Batı medeniyetine, “garbiyatçı” bir tepki geliştirdiği ve bu tepkinin özellikle “ahlak” ve “terakki” kavramları üzerinden ele alındığı görülmüştür. Makalede, medeniyet/medeniyetçilik kavramı bağlamında yeni bir kimlik inşa öznesi olarak Doğu ve nesnesi olarak ise Batı algısı, dönemin önemli gazeteleri, risaleleri ve romanlarından seçilen örnekler incelenerek ortaya çıkarılmaya çalışılacaktır.
öteki kimlik Doğu Batı medeniyet medeniyetçilik II. Abdülhamit
While the concept of “civilization”, one of the main literary subjects of the 19th and 20th century Ottoman intellectuals, contains the concept of "identity" within itself, it also occupies a very important place in intellectual life of the period, in connection with all the concepts borrowed from the West. It is seen that the discussions about “civilization” continued during the reign of Abdülhamit II (1876-1909) which constituted a prominent milestone in Ottoman political, economic, social, and literary life. Against the penetration of imperialism into Ottoman Empire, while Abdulhamid II brought into view the caliphate and highlighted his Islamic identity; this policy also greatly affected the publications, which was under the strong influence of censorship. In this period, in which the media became/instrumented as a tool for identity construction, the concept of "civilization" was transformed into a conflict of Eastern and Western civilizations. This conflict has led to the formation of a sharp boundary drawn between Eastern and Western civilizations as two separate poles of the world, positioning the East as "selves" and the West as "the other" and building a Western civilization and an Eastern civilization through the media. It is appropriate to define these application practices as “civilizationism” In the examined samples, it was concluded that the Ottoman intellectual developed an "Occidental" reaction to the Western civilization, which he positioned as "the other" against the Eastern civilization, which he positioned as "selves" in the center, and this reaction was especially discussed through the concepts of "morality" and "progress". In the article, the perception of the East as the subject of constructing a new identity in the context of the civilization/civilizationism, and the perception of the West as its object, will be tried to be revealed by examining the examples selected from the prominent newspapers, epistles, and novels of the period.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research/Ttheoretical |
Authors | |
Publication Date | December 24, 2021 |
Acceptance Date | December 21, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 3 Issue: 2 |
Ethical Committee Approval
With the decision of ULAKBİM on February 25th, 2020, there is a condition that "All the disciplines of science (including social sciences), there should be an Ethical Committee Approval for research involving human and animal (clinical and experimental) separately and this approval must be mentioned in the article and it should be documented". The research conducted by quantitative or qualitative approaches which require data collection such as questionnaire, interview, observation, focus group study, the experiment is regarded under the aforementioned content.