Tabarī, who produced works in almost all branches
of religious sciences of Islam, possesses the quality of being a versatile
scholar. He makes one feel that he has a say in the field of kalām by
communicating also his own opinions after he communicates all body of knowledge
and narrations in Islamic theology, especially in booklets of tafsīr and aqāid.
While he advocates acceptance of the narrations from the Qur’ān and the Sunnah
as they are in doing this, he quite frequently makes emphasis on obedience on Salaf
in an appropriate manner to this. Because the fields of divinity of the
religious science of kalām in particular encompasses the theme of speculating
about Allah, it is a field where extreme caution must be exerted. Issues
regarding the essence (dhāt) and attributes of God are the special and
inviolable field of Tabarī in a manner of speaking and he is definitely opposed
to any other thing than narration being insinuated into this field. Because of
the fact that humans also possess the traits attributed to Allah in the Qur’ān
and the ḥadith such as hands,
feet, eyes, face, fingers, laughing, sitting, coming, going and that besides,
there is a danger of resorting to antropomorphism about Allah. Salaf preferred
to remain quiet in such issues and vehemently opposed ta'wīl, which means
allegorical interpretation. Although Tabarī was also dependent on Salaf in
understanding the khabarī attributes and was opposed to ta’wīl, he also tried
to elaborate on these attributes within the framework of the rules of
syntax-language, a situation also aided by him being a linguist and tafsīr
scholar. While he only communicated the notions related to that attribute when
it came to some khabarī attributes and made no comment about these and said
nothing, he criticized some points if there were any in his thinking after he
communicated his notions about some attributes and he clearly specified it if
there was any point he felt he needed to advocate. And this is important in
demonstrating his way of approaching the khabarī attributes and in us
understanding his method. In this study, we will have a piece of knowledge on Tabarī's
manner of approaching and comprehending the khabarī attributes, will scrutinize
what his standpoint is in this issue and will try to reach a conclusion.
İslami ilimlerin hemen hemen hepsinde eserler veren Taberî çok yönlü bir
alim özelliğini haizdir. Kelâm konularında özellikle tefsiri ve akaid
risalelerinde konu hakkındaki bütün bilgi ve rivayetleri verdikten sonra varsa
kendi görüşünü de aktarmak suretiyle kelam alanında söz sahibi olduğunu
hissettirmektedir. Bunu yaparken Kur’an ve Sünnetten gelen haberlerin olduğu gibi
kabul edilmesini savunurken, buna uygun olarak selefe ittiba vurgusunu oldukça
sık yapmaktadır. Kelam ilminin özellikle uluhiyyet konuları Allah hakkında
konuşma temasını içermesinden dolayı dikkat edilmesi gereken bir alandır.
Allah’ın zatı ve sıfatlarına dair konular tabir caizse Taberî’nin özel ve
dokunulmaz alanıdır ve kendisi bu alana rivayet dışında bir şeyin sokulmasına
kesinlikle karşıdır. El, ayak, göz, yüz, parmak, gülmek, oturmak, gelmek,
gitmek gibi Kur’an ve hadislerde Allah’a izafe edilen bu tür sıfatların
insanlarda da olması; öte yandan bu konuda Allah hakkında bir antropomorfizme
düşme tehlikesinden dolayı selef özellikle bu konularda susmayı tercih etmiş,
te’vile şiddetle karşı çıkmıştır. Taberî de haberî sıfatları anlamada selefe
tabi olmakla ve te’vile karşı çıkmakla beraber tefsirci ve dilci olmasını
verdiği yetkinlikle de bu sıfatları nahiv-dil kuralları çerçevesinde açıklamaya
da çalışmıştır. Bazı haberî sıfatlar hakkında sadece o sıfatla alakalı görüşleri
aktarıp, bunlar hakkında bir yorum yapmayıp bir şey söylemezken bazı sıfatlar
hakkındaki görüşleri aktardıktan sonra eleştireceği bir yer varsa eleştirmiş,
savunacağı bir yer varsa da bunu açıkça belirtmiştir. Bu da haberi sıfatları
ele alış tarzını göstermesi ve onun metodunu anlamamız açısından önemlidir. Bu
çalışmamızda Taberî’nin haberî sıfatları ele alış ve anlama tarzı hakkında bir
malumat sahibi olup onun bu konuda nasıl bir tutum içerisinde olduğu
irdelenecek ve bir sonuca varmaya çalışılacaktır.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2019 |
Submission Date | July 23, 2019 |
Acceptance Date | September 10, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 5 Issue: 2 |