Sözlükte “Bir söz söyleyip o sözle farklı bir anlamı kastetmek” anlamına gelen kinaye, Arap belâgati terimi olarak “Bir sözü hem hakiki anlamına hem de bu anlam dışında kastedilen ikinci anlama gelecek şekilde kullanmak” demektir. Kinayenin, beyân ilminin alt başlığı olarak kavramsallaşma süreci hicri ikinci yüzyılda başlamış ve hicri yedinci yüzyılda Ebû Ya‘kûb es-Sekkâkî (ö. 626/1229) ve sekizinci yüzyılda Hatîb el-Kazvînî (ö. 739/1338) ile günümüzdeki şeklini almıştır. Modern Arap belâgati müellifleri, kinaye tanımları ve tasniflerinde bu iki müellifin metodolojik yaklaşımlarını esas alıp kimi yerde aynı yaklaşımı benimsemişler, kimi yerde de özgün değerlendirmelerde bulunarak bu yaklaşıma bazı ilaveler ve tenkitler yapmışlardır. Örneğin Kazvînî’nin; لفظ أريد به لازم معناه مع جواز إرادة معناه حينئذ “(Asıl) anlamının kastedilmesi mümkün olmakla birlikte, mananın gerektirdiği (anlamın) kastedildiği lafızdır.” ifadeleriyle yaptığı kinaye tanımını bazı çağdaş müellifler aynı lafızlarla alırken, bazıları bu tanıma karine olgusunu eklemişlerdir. Kinaye tasnifinde de benzer durum söz konusu olup Sekkâkî’nin yapmış olduğu taksimi kimi müellifler değişiklik yapmadan almalarına karşın kimi müellifler bu tasnif üzerine bazı ilaveler yapmışlardır. Son bir asrı kapsayan modern dönemde Arap belâgati üzerine birçok kitap yazılmış ve bu kitaplardan bir kısmı Arap ülkelerinde ve ülkemizde ön plana çıkmıştır. Bu çalışmada; kinaye konusu bağlamında modern dönemde yazılmış olan Arap belâgati kitaplarından on iki tanesi seçilmiş olup bu kitaplarda kinaye tanımları ve tasnifleri incelenmiştir. Bu çalışmadaki amaç, günümüz Arap belâgati eserlerinde kinaye ile ilgili çeşitli bakış açılarını bir araya getirip birbiriyle karşılaştırmak ve konuya dair farklı yaklaşımları tespit etmektir.
Teşekkürler...
In the dictionary, kināya, which means “to say a word and to mean a second meaning with that word”, means “to use a word both in its true meaning and in a second meaning other than this meaning“ as the Arabic rhetoric term. The conceptualization process of kināya as a sub-title of the ilm al-bayān started in the second century hijrī and took its present form in the seventh century hijrī with Abū Yaʿqūb al-Sakkākī (d. 626/1229) and in the eighth century with Khaṭīb al-Qazwīnī (d. 739/1338). The authors of modern Arabic rhetoric, based on the methodological approaches of these two authors in their definitions and classifications of kināya, sometimes adopted the same approach as they were, and sometimes made some additions and criticisms by making original evaluations. For example, Qazvinî's لفظ أريد به لازم معناه مع جواز إرادة معناه حينئذ “(Original) meaning can be meant, but the necessary meaning is the word that is meant by it.” While some contemporary authors have taken the definition of kināya with the same words, some have added the phenomenon of clue to this definition. There is a similar situation in the classification of kināya, and while some authors have taken the categorization made by Sakkākī without making any changes, some authors have made various additions to this division. In the modern period covering the last century, many books have been written on Arabic rhetoric, and some of these books have come to the fore in Arab countries and our country. In this study, in the context of the subject of kināya, twelve of the Arabic rhetoric books written in the modern period were selected and the definitions and classifications of kināya in these books were examined. The aim of this study is to bring together and compare various perspectives on kināya in contemporary Arabic rhetoric books and to identify different approaches to the subject.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2023 |
Submission Date | January 29, 2023 |
Acceptance Date | May 22, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 9 Issue: 1 |