Uzunlukları birkaç kilometreden yüzlerce kilometreye kadar değişebilen, gelişiminde tektonizmanın
da etkili olduğu büyük kapalı karstik depresyonlar olan polyeler, Toros Dağları’nın baskın yer
şekilleri arasındadır. Polyelerin gelişimi üzerinde sıkışma, gerilme ve makaslamaya dayalı tektonik
yapılar belirleyici olmaktadır. Bu çalışmada Kıbrıs Yayı’nın doğu ucu ile Ölü Deniz ve Doğu Anadolu
Fay Sistemleri’nin birleşiminde yer alan Kuseyr Platosu üzerindeki polye sistemlerinin gelişimi açıklanmıştır.
Aktif tektoniğin kontrolünde gelişen Kızılgöl ile Oğlakçı Polyesi yapısal polye, Karaköse
Polyesi ise yapısal-kenar polye karakterindedir. Polye tabanlarını sınırlayan faylar, deprem üretebilme
kapasitesine sahip olup karstlaşmanın yönünü belirlemiştir. Antakya-Samandağ Grabeni’ni
doğudan sınırlayan sol yanal atımlı faylanmalar zaman içerisinde karakter değiştirerek normal faylanmaya
doğru bir geçiş göstermiştir. Bu da plato üzerindeki drenaj ağını parçalamıştır. Sonrasında
askıda kalan eski akarsu ağları, karstlaşma sonucunda polye karakteri kazanmıştır. Polye gelişimi
üzerinde etkili olan diğer önemli unsur ise platonun stratigrafik özelliklerdir. Platoyu oluşturan karstik
formasyonların ofiyolitler üzerine uyumsuz bir şekilde oturması, taban suyunu yüzeye yakın tutarak
karstlaşmanın yanal yönde gelişmesine neden olmuştur. Polye kenarlarındaki çözünme artığı
humlar bu durumun kanıtıdır. Hidrolojik olarak yüzeysel drenaja kapalı olan polyelerin tabanında
mevsimsel göller gelişmektedir.
Poljes are large closed karst depressions that can vary from a few kilometers to hundreds of
kilometers in length and in which tectonism is also effective on its development, are among the
dominant landforms of the Taurus Mountains. Tectonic structures related with compression,
tension, and shear are effective on the development of poljes. In this study, the development of
polje systems on the Kuseyr Plateau, which is located at the junction of the eastern end of the
Cyprus Arc, the Dead Sea, and Eastern Anatolian Fault Systems, is explained. The Kızılgöl and
Oğlakçı Polje have structural polje which developed under the control of active tectonics, on the
other hand, Karaköse Polje has the character of structural-border polje. The faults limiting the
bases of the polje have the capacity to produce earthquakes and have determined the direction
of karstification. The left-lateral strike-slip faulting, which borders the Antakya-Samandağ
Graben from the east, has changed its character over time and showed a transition towards
normal faulting. Therefore, the drainage network on the plateau has fragmented. Afterward, the
paleo river networks that remained hanging gained polje character as a result of karstification.
Another important factor affecting the development of the polje is the stratigraphic features
of the plateau. The unconformable overlying of the karstic formations forming the plateau
on the ophiolites caused the karstification to develop in the lateral direction by keeping the
groundwater close to the surface. Dissolution residue hums at the edges of the polje are proof
of this situation. Seasonal lakes develop at the bottom of the poljes, which are hydrologically
closed to surface drainage.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Human Geography |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2022 |
Acceptance Date | October 20, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 |
Yayıncı: Türk Coğrafya Kurumu