Doğu Akdeniz tarihi çağlardan beri birçok uygarlık ve devletin hâkim olmak için güç mücadelesinde bulunduğu ve ele geçiren devletlerin ise o dönemin en güçlü devlet veya imparatorluğu haline geldiği stratejik bir iç deniz olmasının yanında doğu ve batı arasındaki ticaretin omurgasını oluşturan jeopolitik açıdan dünyanın merkezi diyebileceğimiz bir konumdadır. 21. yy. başlarında bölgede keşfi yapılan hidrokarbon (petrol-doğalgaz bileşimleri) kaynakları bölgenin jeopolitik niteliklerine yeni ve çok önemli bir faktör eklemiştir. Doğu Akdeniz havzasında menfaati olan devletler bir taraftan bu bölgedeki kaynaklara sahiplenmek için kendi aralarında güç mücadelesine girerken, bir taraftan da küresel boyutta faaliyet gösteren enerji şirketlerini bu kaynakları araştırmak ve çıkartmak için davet etmişlerdir. Bölgede yer alan devletler deniz yetki alanlarını belirlemek için MEB (Münhasır Ekonomik Bölge) sınırlarını 2’li 3’lü anlaşmalarla garanti altına almaya çalışmıştır. Bunun için her devlet kendi yetki sınırını belirlerken farklı özelliklerini ön plana çıkarmak istemiş bu da Doğu Akdeniz’de deniz yetki sınırları anlaşmazlıklarını ortaya çıkarmıştır. Bölgede bulunan devletlerden Türkiye, Libya ve KKTC farklı bir blok, Yunanistan, Mısır, İsrail ve GKRY ise farklı bir blokta yer almıştır. Bu ikili yapının birbirleriyle yaptıkları MEB sınır anlaşmaları yine birbirlerinin deniz yetki alanlarının çakışmasına neden olmuştur. Bu anlaşmalar sırasında belirlenen ortay hatlar ve diyagonal hatlar esası bu sorunların büyümesine ve anlaşmazlıklar çıkmasına yol açmıştır. Bu çalışmanın amacı Doğu Akdeniz havzasında imzalanan MEB sınırlarını ve uyumsuzluklarını elde ettiğimiz ulusal ve uluslararası verilerden yola çıkarak Arc Map 10.4 sistemiyle haritalayıp coğrafi bir perspektifte çözüm önerileri sunmaktır.
The Eastern Mediterranean is a strategic inland sea where many civilizations and states have struggled for power since ancient times and the states that seized it became the most powerful state or empire of that period, as well as being the center of the world in terms of geopolitics, which forms the backbone of the trade between the east and the west. 21 st century the hydrocarbon (oil-natural gas compositions) resources discovered in the region in the early days added a new and very important factor to the geopolitical characteristics of the region. While the states with interest in the Eastern Mediterranean basin entered into a power struggle among themselves to own the resources in this region, on the other hand, they invited energy companies oprerating on a global scale to explore and extract these resources. The states in the region have tried to guarantee the borders of the EEZ (Exclusive Economic Zone) with 2-for-3 agreements in order to determine the maritime jrisdiction areas. Fort his reason, each state wanted to highlight its different characteristics while determining its own jurisdiction, which has revealed maritime jurisdiction disputes in the Eastern Mediterranean. Among the states in the region, Turkey, Libya and TRNC are in a diffrent block, while Greece, Egypt, Israel and the Greek Cypriot Administration are in a different block. The EEZ border agreements made by these two structures with each other again led to the overlapping of each other’s maritime jurisdiction areas. The principle of midlines and diagonal lines determined during these agreements led to the growth of these problems and the emergence of disagreements. The aim of this study is to map the borders of the EEZ signed in the Eastern Mediterranean basin and their incompatibilities with the Arch Map 10.4 system, based on the national and international data we have obtained, and to propose solutions in a geographical perspective.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Human Geography |
Journal Section | Review Article |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2023 |
Acceptance Date | August 21, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 |
Yayıncı: Türk Coğrafya Kurumu