Amaç: Kan fenilalanin düzeyi ile psikolojik durum arasındaki ilişkinin ortaya konması Fenilketonüri hastaları için önemlidir. Ancak hastalığın en sık görüldüğü ülkelerden biri olan Türkiye’de Fenilketonürili adolesanlarda depresyon sıklığı ile ilgili yapılmış bir çalışma bulunmamaktadır. Bu çalışmanın amacı, Fenilketonürili adolesanlarda diyete uyum ve depresif duygu durumu sıklığının saptanmasıdır.
Gereç ve Yöntemler: Çalışma, Fenilketonürili adolesanlar ile Nisan 2019-Kasım 2019 tarihleri arasında yürütülmüştür. Adolesanlar Avrupa Fenilketonüri Birliği tarafından yaşa göre önerilen kan fenilalanin düzeylerine göre ikiye ayrılarak değerlendirilmiştir. Katılımcıların genel özellikleri, hastalık ve diyet ile ilişkili bilgiler anket formu ile belirlenmiştir. Adolesanların depresyon durumlarının değerlendirilmesinde ‘Çocuklar için Depresyon Ölçeği’ kullanılmıştır.
Bulgular: Kızların kan fenilalanin düzeyi ortalamaları erkeklerden düşük iken; yasak ürün bilgi düzeyi, düşük proteinli ürünleri sevme ve Fenilketonüri ile yaşamaktan mutlu olma puanları yüksek bulunmuştur. Kan fenilalanin düzeyi önerilene uygun olan ve olmayan gruplarda, diyete uyum ile kan fenilalanin düzeyi arasında negatif yönlü önemli ilişki saptanmıştır. Kan fenilalanin düzeyi önerilerin üzerinde olanlarda ise Fenilketonüri diyetinde yasak olan ürünleri bilme düzeyi ile kan fenilalanin arasında negatif yönlü bir ilişki bulunmuştur. Çalışmada diyet kontrolü zayıf olan adolesanlarda, kan fenilalanin düzeyleri ile beden kitle indeksi persentilleri arasında pozitif yönlü önemli ilişki saptanmıştır. Cinsiyete göre çocuk depresyon ölçeği ve kan fenilalanin düzeyleri arasındaki ilişki önemsiz bulunurken, kan fenilalanin düzeyleri önerilerin üzerinde olan grupta çocuk depresyon ölçeği ile kan fenilalanin düzeyleri arasında pozitif yönlü ilişki saptanmıştır.
Sonuç: Fenilketonürili adolesanlarda sosyal yaşamda karşılaşılan zorluklar ve ekonomik sebeplerden ötürü diyete uyum azalmakta ve depresif semptomlar artmaktadır. Ailelerin sosyoekonomik yönden daha çok desteklenmesinin diyete uyumu arttıracağına inanılmaktadır. Fenilketonürili hastaların diyete uyumlarını takip etmek ve arttırmak için düzenli diyetisyenle görüşme ve eğitimlere ihtiyaç olduğu, ayrıca ruhsal ve sosyal açıdan yaşadıkları sorunların çözümü için çocuk psikiyatristlerinin tedavi ekibinde yer almaları gerektiği düşünülmektedir.
Başkent Üniversitesi
KA20/327
Çalışmaya gönüllü katılan tüm fenilketonürili adölesanlara sonsuz teşekkürlerimizi sunarız.
Objective: To reveal the relationship between blood phenylalanine level and psychological state is important in phenylketonuria. In spite of phenylketonuria is one of the most common diseases seen in Turkey there is no studies on the prevalence of depression in adolescents. The aim of this study is to determine the adherence to diet and frequency of depressive disorder in adolescents with phenylketonuria.
Material and Methods: This study was conducted with adolescents with phenylketonuria between November and April 2019. Adolescents were divided into two groups according to the blood phenylalanine levels recommended by the European Society for Phenylketonuria by age. General characteristics of the participants, information about disease and diet were determined with a questionnaire. The Children’s Depression Inventory was used to evaluate the depression status of adolescents.
Results: While blood phenylalanine level of the girls was lower than the boys, forbidden product knowledge, consumption of low protein products and being happy living with PKU were higher. A significant negative correlation was found between dietary adherence and blood phenylalanine level in both groups blood phenylalanine levels below and above as recommended. In those with blood phenylalanine levels above the recommendation, a negative correlation was found between the level of forbidden product knowledge and blood phenylalanine. A significant positive correlation was found between blood phenylalanine levels and BMI percentiles in adolescents with poor diet control. While the relationship between the child depression scale and blood phenylalanine levels by gender was found to be insignificant, a positive correlation was found between the child depression scale and blood phenylalanine levels in the group whose blood phenylalanine levels were above the recommendations.
Conclusion: Due to difficulties encountered in social life and economic reasons adherence to diet decreases while depressive symptoms increase in adolescents with phenylketonuria. It is believed that more socio-economic support of families will increase the adherence to diet. Patients with phenylketonuria need regular meetings with dieticians and trainings to monitor the adherence to diet. Moreover child psychiatrists should be included in the treatment team to solve their mental and social problems.
KA20/327
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Clinical Sciences |
Journal Section | ORIGINAL ARTICLES |
Authors | |
Project Number | KA20/327 |
Publication Date | November 26, 2021 |
Submission Date | October 12, 2020 |
Published in Issue | Year 2021 |
The publication language of Turkish Journal of Pediatric Disease is English.
Manuscripts submitted to the Turkish Journal of Pediatric Disease will go through a double-blind peer-review process. Each submission will be reviewed by at least two external, independent peer reviewers who are experts in the field, in order to ensure an unbiased evaluation process. The editorial board will invite an external and independent editor to manage the evaluation processes of manuscripts submitted by editors or by the editorial board members of the journal. The Editor in Chief is the final authority in the decision-making process for all submissions. Articles accepted for publication in the Turkish Journal of Pediatrics are put in the order of publication taking into account the acceptance dates. If the articles sent to the reviewers for evaluation are assessed as a senior for publication by the reviewers, the section editor and the editor considering all aspects (originality, high scientific quality and citation potential), it receives publication priority in addition to the articles assigned for the next issue.
The aim of the Turkish Journal of Pediatrics is to publish high-quality original research articles that will contribute to the international literature in the field of general pediatric health and diseases and its sub-branches. It also publishes editorial opinions, letters to the editor, reviews, case reports, book reviews, comments on previously published articles, meeting and conference proceedings, announcements, and biography. In addition to the field of child health and diseases, the journal also includes articles prepared in fields such as surgery, dentistry, public health, nutrition and dietetics, social services, human genetics, basic sciences, psychology, psychiatry, educational sciences, sociology and nursing, provided that they are related to this field. can be published.