Fâtih’in sancaktârı, Şehidler serdârı Alemdar Baba Hasan’ın tarihî yarımadanın en önemli noktasında yer alan kabri, Osmanlı topraklarında Sfrancis’in ve eserinin adını hiç kimsenin işitmediği dört asır boyunca, İstanbul halkı tarafından “Fethin en büyük şehîdinin kabri” olarak bilinmeye ve ziyaret edilmeye devam etmiştir. Sfrancis’in rivâyetiyle “Ulubatlı Hasan” isminin literatüre girmesinin üzerinden daha yarım asır bile geçmeden, kroniğin sahte olduğu yönündeki isabetsiz iddialar onun varlığına gölge düşürmekle kalmamış; kısa bir süre sonra lüzumsuz yere yıktırılan mescidiyle birlikte mahallesi ve kabri tamamen belirsiz hâle geldiği gibi, özellikle son yıllarda yapılan yoğun neşriyatla varlığı büsbütün tarihten ve halkın zihinlerinden silinmeye çalışılmıştır. Bu makale Alemdar Ulubatlı Baba Hasan’ın Fâtih’in Horhor semti yakınlarında keşfettiğimiz ilginç kabri, yıkılan mescidi, kimliğine ışık tutan kayıp kitabesi ve Bursa’da, Ulubat Gölü’nün birkaç kilometre doğusundaki köylerine ait vakfiyesi ışığında, İstanbul’un fethinin en büyük şehidinin varlığının bilimsel kanıtlarını ilk kez ortaya koyarak, Türk tarihinde bıraktığı derin izleri yeniden görünür hâle getirmek; başka bir deyişle, şanlı hatırasını gölgede bırakan karanlık noktaları tamamen aydınlatarak, unutulan hak ve itibarını kendisine yeniden iade etmek amacıyla kaleme alınmıştır
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Araştırma Makaleleri |
Authors | |
Publication Date | April 25, 2019 |
Submission Date | March 20, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 121 Issue: 239 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari-AynıLisanslaPaylaş 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.