Sovyetlerin dağılması ile bağımsızlığını kazanan Türkmenistan, Türkistan’nın en zengin rezervlere sahip ülkelerinden biridir. Özellikle doğal gaz rezervleri ile küresel enerji pazarını etkileyebilecek bir potansiyele sahip olmasına karşın iç ve dış politikadaki tercihler nedeniyle uzun yıllar enerji alanında etkin bir politika yürütülememiştir. Ülkenin ilk Cumhurbaşkanı Saparmurat Niyazov’un otokratik yönetimi ve 1995 yılında alınan karar ile dış politikanın daimî tarafsızlık statüsü çerçevesinde yürütülmesi Aşkabat’ın enerji ihracatına bağımlı olan ekonomik gelişimini sınırlamıştır. 2006 yılında iktidara gelen Kurbankulu Berdimuhammedov açılım politikası ile iç ve dış siyasette bir değişim öngörmüştür. Son yıllarda önceki döneme kıyasla küresel siyasetle bir bütünleşmenin başlaması enerji diplomasisinin gelişmesine katkı sağlamıştır. Rusya’ya olan bağımlılığın aşılarak İran ve Çin’e ihracatı mümkün kılan hatların tamamlanmasının yanı sıra AB ve Asya’ya ulaşan boru hatlarının yapımı da gündemdedir. Bu kapsamda özellikle Rusya-Ukrayna savaşı sonrası Türkmenistan Batı’ya entegre olma fırsatına sahipken Asya pazarında da Moskova ile karşı karşıyadır. Çalışma, Türkmenistan enerjisinin küresel alandaki rolüne ve Türkmen yönetiminin son yıllarda derinleştirdiği enerji diplomasisine odaklanmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türk Dünyası Çalışmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Şubat 2025 |
Gönderilme Tarihi | 22 Ağustos 2024 |
Kabul Tarihi | 28 Ocak 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 137 Sayı: 271 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari-AynıLisanslaPaylaş 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.